dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe
sırf sana benziyor diye, usulca sokulup 'merhaba' dedim.

leman sam'ın sesinden vurucu olan bu sözleri özlemi yaşamadan, yoksunluğunu hissetmeden gerçek anlamda hissetmek mümkün değilmiş. zaten her dinleyişimde saçma gelirdi sözler. 'peh' derdim, 'sırf ona benziyor diye hiç tanımadığım bir adama yaklaşıcam, hem de ben. sanmıyorum. özlemimi kalbime gömer otururum. gitmeseydi o'da'.

hiç de öyle değilmiş. bazı ayrılıklar sizin kontrolünüz altında olmadan, emir demiri keserek oluverirmiş. uzun yıllardır her sabah güne birlikte başlayıp günü birlikte kapattığınız, bazen bunu monotonluk olarak nitelendirdiğiniz hayatınızdaki kişi, birdenbire yok oluverirmiş. size de o'nu özlemek, yokluğuna alışmaya çalışmak (alışmak demiyorum bakın alışmaya çalışmak) düşermiş.

------ayrılıktan 20 gün sonra bir telefon konuşması--------

- aşkım
+ canım
- seni çok özledim
+ ben de seni özledim birtanem
- ama ben seni cidden çok özledim
+ anlıyorum aşkım ama yapabileceğim bir şey yok. biliyorsun elim kolum bağlı.
- ben anlamam. senin özlemin koymaya başladı. hiç yapmayacağım şeyler yapmaya başladım.
+ nasıl yani
- ya mesela dün, kendimi minibüste yanımdaki adamı koklarken yakaladım
+ hoppa bu da nerden çıktı
- ama senin parfümünü kullanıyordu
+ yakışıklı mıydı bari
- de get napim yakışıklısını çirkinini, ben senin kokunu özledim. adamın tipinden bana ne
+ parfümüm evde varya aşkım, sık evde kalan tişörtlerimden birine kokla doyasıya
- ı ıh, denedim, olmuyor. vernel üstüne parfüm sen gibi kokmuyor. terin ve teninle karışmadıkça napim parfüm kokusunu.
+ bak sen

------------------------------------------------------------

özlem bazen hiç yapmam dediğiniz şeyleri yaptırabilirmiş ve siz özleminizi doğru kelimelerle anlatmayı başarabilirseniz eğer imkansızlıkların ortadan kalkmasına neden olabilirmişsiniz.
tümünü göster