yine başladım söylenmeye, dilimin kemiği olsa kıracağım.birine söylensem iyi kendi kahrımı kendim çekiyorum. ne yazık değil mi?

boş boş konuşmaktansa dolu dolu karalıyayım istedim.kelep kelep dökülsün içmdekiler sonra kelep kelep yansın.yeni destanlar ekleyip hayata, yeni ümitsizlikleri çıkarmak istiyorum.

istila duyguların körpecik baharında yaşarken ben, hayat yeni fermanını okuyor nice bahtsız başlara. daha gülmek nedir bilmezken insan, ölümü seyrediyor aynadan.

raksedip dönerler arza inat. bunca insan duymuşken kaç yazar sessiz kalsa kainat?.....anlı şanlı törenle uğurlanır gelinler, yapmacık gülümsemeler, melankolik sevinçler...sordunuz mu siz hiç analar, babalar gönlün var mı diye? bize de sormadılar dersiniz işinize gelince! soracaklar size burada değil mabed'de.töre hala yaşıyor içimizde.

bilsem ki uzayacak boyum, dizimi kırıp oturacağım.ama susmak bir yana konuşmak bile acıtıyor artık. hem ne kaldı ki geriye içinizde barınamayan merhametlik gidince?

sordum sizlere cevap yok, tanık yok! uykuya mı yattı zerre kadar olmayan gururunuz? masalsı gibi görünen o hain tuzakların, bir gün gelecek bitecek hesaplaşmalarım.