sonra ramazan; sevmeyi günaha sokacaklar, daha yazamam, sana sözlerimi şimdi vermeli...

iki şey var çok şaşırdığım:

1- (hem maddeleyerek) senin ellerin sürekli terlerken, benim karnımda bir buz denizi dolanabiliyor.
2- bu mucize esnasında biz aslında ayrılıyormuşuz.

ve şaşırmadıklarım:

1- senin saçların ıslakken -hem üstelik yeminle diyorum, kimselerin değmediği, görmediği koca gözlü bir çocuk gibi yağmurun, inanmadım ben bile- ben giderek kelleşiyormuşum. bunu sormazsam ölürüm: kaç bulut var geçmişinde, benim bilmediğim ve aşk yaşadığınız kesinlikle?
2- aramaman da. bir kız -güzel olduğundan emin- niye arasın ki?
3- sakal traşı olmayı yine unuttum, senin hatırlatmak için nedenin de kalmadı, böyle iyi olmalıyız.
4- hep kendi sorunların var, ne zor hayat sürmek, benim bile dinleyemeyeceğim kadar sıkıcı sorunlar, aralarda başka kızlardan bahsetmemen, reklamsızlık zorunluluğundan değildir, reklama ihtiyaç duymamandan olmasın? ve göz kırp, komik durur bunu söylerken.
5- yaz çok sıcak bir şey, eminim.
6- başka bir koroda olsak kimse inanmazdı cinsiyetlerimize, bıyıkların bile oluyor kimi.

şaşırmaksa gene iki:
bir- ağır sanayi işçileri sandığım kadar da içemiyormuş.
iki- içmek, unutmak değil çok zaman, tanımlamanın yeri değil, nasılsa konuşurken sarhoşluğumu gizlemeliyim.