(kapı çalar)
-kim o?
-benim
-(kadın kapı deliğinden bakar) uslanmıyorsun
-büyümeyi reddediyorum
-anlamadım
-çalınmış bir anın konuğuyum
-sende biliyorsun ki ilk kez yaşamıyoruz bunu
-zaten neye ilk kez başlanıyor ki isa'dan sonra?
-bitti
-böyle kapı önlerinde mi bırakacaksın beni?
-evet. git artık
-neden ama neden?
-bıktım hilelerinden. kim olduğunu anlayamıyorum artık
-benim işte.
-bir doktora ihtiyacın var.
-seviyorsun beni
-öyleydi
-hala öyle. beni kapı önlerinde bırakma
-git şarkılarda yaşa. kılıktan kılığa gir. incinen ruhunu perdahla
-bak bana yardımcı olmalısın. sevdiğim bir şarkıdan sınır dışı edildim. sevebileceğim bir şarkıya mülteciyim.
-söylesene bu defa kimsin?
-bir katil. duvar yazılarında adı geçen. çocukların yazdığı ve için için haylaz
-beni mi öldüreceksin?
-hayır. yaşayacağım seninle
-git. paltonun yakalarını kaldır sigaranı yak. yürü. herşeyin seni çağırdığını bil yine. tehlikeli olmayı sürdür.
-yapma
-git
(bir el silah sesi duyulur. kapı delinir. kurşun adresi şaşırmaz. adam kapıyı kırar. ölmüş kadına bakar. hareketsiz de olsa, kaldırıp gözlerini gözlerine yerleştirmeyecekse de tüm ölü yerlerine doyasıya bakar kadının. hem de öpmek istercesine.. ve kendine ayırdığı kurşunu iştahla sıkar)*(*arabesk)
"bizden daha mutlu olabilecek iki insan daha yoktu, ama biz olamamayı seçtik.." diye bitirdi virginia woolf, eşine bıraktığı intihar notunu.

şizofreni yandaşı katıksız mazoşizm..

-sen bana aşık mı oldun yoksa zaten hep aşık mıydın? neydi farkı?

~kan var bu kelimelerin altında, sızmış hayata.. amacın ne?

-anlamıyorsun beni..

~çalışıyorum!

-yeterli değil.

~yetmesi için çabalamıyorsun.

-çabamı bile anlamıyorsun, kaldı ki anlaşılmaya çabalayacak kadar gücüm yok!

~başkaldırmış düşünce bedenin aşık olurluğundan başka ne? kendini bırak..

-silemiyorum aklımdan fotoğrafları..

~seni görmeyen tek bir yer yok burda, hayatını değiştirmelisin.!

-yapamıyorum. şiirler var, mektuplar var, çocuklar var.

~olmadık yerde olmadık performanslarla en olmaz insanları etkiledin, ne oldu?! anlamsız bir kaç beşeri başarı..

- ...

~buz kesmiş gözlerini üzerime salıp susuyorsun..

-korkma, büyüdün mü de sığmadın kalbime! tek sebep yanımda götüremeyeceklerim, yoksa çoktan...

~bak, ölmek isteyenle yaşamak isteyen kardeştir. ölümle yaşam kardeştir. ölüm yaşar, yaşam ölür.

-sevdiklerimin ben, hepsinde bu tırnakları, hepsinde bu hali, hepsinde bu hırçın kedi simasını gördüm. tüm zevkini sürdüm bu cehennem gibi ömrün..!

~gördün, çünkü kaçmak, kurtulmak değildi her zaman. bazen kaçmak yakalanmaktı da biraz ve bir cehennemden kaçmakla bir cennet kaybedilebilirdi işte o zaman.

-ama insanın kendi cehenneminden daha iyi bir cennet yoktur..!*(*mişa)

~öyleyse gidelim buradan. ama dönmeyeceğimiz bir yer seç, başka türlüsü güç..

(cemal süreya, nilgün marmara, turgut uyar, küçük iskender vb. şair, yazar, parça, film, yazı döngüsünde bulanık zihinler diyaloğudur. intihale meyil verilmezdir, teşekkürlerdir.)
yıllardan kopuk yollardan geçmiş gibi.
seni hiç görmeden tanıyabilmek istiyorum.

hiç dokunmadan sarılabilmek

ve hiç yaklaşmadan öpebilmek.

sesini hiç duymadan seni dinleyebilmek. ve varolmayışını dahi hissetmek.

unutma! aynı toprağa basıyor olmamız kıtalar değiştirmekten daha kıymetli kılmıyor bizi.
unutma! siyah bir çift camın ardından bakan gözlerin tanıyamıyor aynı anda baktığımız kırmızı hilali.
hatırla! aynı sahil değil orası, gökyüzü aynı olsa da.
ve cesaret dediğin; geliyor başka başka dillerde çok farklı anlamlara.

senin uzun saçların var. parlak.
senin güzel gözlerin. sadece güzel, anlamlı demedim.
senin beyaz ellerin, ve sıcak.
seninse kalbin, orada bir yerde.
senin özlemin var, kimin için büyüttüğünü bilmediğin.
kitapların, şarkıların, gitmek zorunda olmaların. şimdi değil sonraların.
merak, yorgunluk ve kıskançlıkların. tutkuların ve de bekleyişlerin.

benimse sözlerim.
sadece.

nihayet, tüm aşık olduğum insanlar. beni terkedin!