herşey böyle başlamadı mı zaten. 'bir bebek özleminde seni aramak var ya' denirdi zamanında, sözünü duyunca kaçardım. aynalardan kaçarken özlenmeyi beklerdi feridun, hecelerim kelime olmaya koşardı, ben hala özlerdim. şebnem'in haberi yoktu, durmuş dünya niye. aramıza girip dilek tutsunlardı, birlikte söylerdik..
ihanet, evet. seni gördüm, her kimsen sevdim. özledim. bundandır, acılarımı dışladım. çok çektirdiniz yeter dedim, yüzlerine bakmadım. ya istedin ya kabul ettin, zor oldu ama seni kendime eşledim. boşta kalan elemanlarımız vardı elbet. ama boş küme kadar yorgunken ben ve zayıf, beni kapsamanı bekledim. beklenen/beklenilen olmadı hiç bir zaman. yuvarlak hatlı kümeler çekmedi seni, ya da ben denk düşmedim başkasına. içimdeki boşluk yuttu beni döne döne. doymadı, seni aldı. yokluğundan varlık aldı, benden seni, senden bizi. yokluğun yokluk oldu, yok oldu. bense karadeliklere yağan yağmur oldum. gökte gezemedim yaş oldum düşüyorum derken, bulamaz oldum düşecek bir yeryüzü. yüzüm düştü. başımın düştüğü başın, saçlarının sardığı yüzüm geldi aklıma. düşledim. mahlep kokan, ışık yanan saçların. rüzgarın benden kıskanıp kokusunu çaldığı saçların. yedi tepesinde yedi saç teli var istanbul'umun, aşıp da gidemiyorum düşlemekten. ölüm öncesi yorgunluk derdim. ölmek bilmedim. düşleye düşleye özüm oldun zamanında, ama yoruldum özleye özleye düşlemekten...

gizlisaklıbakınızla şarkı sözü yazılmaz. lyric dediğin kopipeyst olur.. herşey bir yana, feridun bi can yakma!

bir yıldızın gökten kaybı kadar arsız
ah bu gidiş çok zamansız
sensizliğin tam ortasında
oyunsuz, oyuncaksız

ellerin. elerin
şimdi ellerin elleri
şaçlarından bir yol inerdi ortasında ellerimin
şimdi bir akarsu misafir içimde gözlerimin

gözlerin. gözlerin
bazen susar, bazen bağırır yaralanmış sözlerin
senin suskunluğunda bir çığlık
vuruverir özlemin

özledim. özledim
ben acılarımı dışladım
seni kendime eşledim
yokluğunda yağmur oldum
saçlarını düşledim
özledim. özledim. özledim
dün gece, hiç tanımadığım bir erkeğe
sırf sana benziyor diye, usulca sokulup 'merhaba' dedim.

leman sam'ın sesinden vurucu olan bu sözleri özlemi yaşamadan, yoksunluğunu hissetmeden gerçek anlamda hissetmek mümkün değilmiş. zaten her dinleyişimde saçma gelirdi sözler. 'peh' derdim, 'sırf ona benziyor diye hiç tanımadığım bir adama yaklaşıcam, hem de ben. sanmıyorum. özlemimi kalbime gömer otururum. gitmeseydi o'da'.

hiç de öyle değilmiş. bazı ayrılıklar sizin kontrolünüz altında olmadan, emir demiri keserek oluverirmiş. uzun yıllardır her sabah güne birlikte başlayıp günü birlikte kapattığınız, bazen bunu monotonluk olarak nitelendirdiğiniz hayatınızdaki kişi, birdenbire yok oluverirmiş. size de o'nu özlemek, yokluğuna alışmaya çalışmak (alışmak demiyorum bakın alışmaya çalışmak) düşermiş.

------ayrılıktan 20 gün sonra bir telefon konuşması--------

- aşkım
+ canım
- seni çok özledim
+ ben de seni özledim birtanem
- ama ben seni cidden çok özledim
+ anlıyorum aşkım ama yapabileceğim bir şey yok. biliyorsun elim kolum bağlı.
- ben anlamam. senin özlemin koymaya başladı. hiç yapmayacağım şeyler yapmaya başladım.
+ nasıl yani
- ya mesela dün, kendimi minibüste yanımdaki adamı koklarken yakaladım
+ hoppa bu da nerden çıktı
- ama senin parfümünü kullanıyordu
+ yakışıklı mıydı bari
- de get napim yakışıklısını çirkinini, ben senin kokunu özledim. adamın tipinden bana ne
+ parfümüm evde varya aşkım, sık evde kalan tişörtlerimden birine kokla doyasıya
- ı ıh, denedim, olmuyor. vernel üstüne parfüm sen gibi kokmuyor. terin ve teninle karışmadıkça napim parfüm kokusunu.
+ bak sen

------------------------------------------------------------

özlem bazen hiç yapmam dediğiniz şeyleri yaptırabilirmiş ve siz özleminizi doğru kelimelerle anlatmayı başarabilirseniz eğer imkansızlıkların ortadan kalkmasına neden olabilirmişsiniz.