haddime midir bilmiyorum ama bu oluşum hakkında ben de bir şeyler zırvalamak istiyorum.

evvela buraya geliş hikayemden başlayalım; soğuk bir aralık sabahı uykulu gözlerle açtığım bilgisayarın başında...diye başlayan bir hikaye yok. ekşi sözlük'te robi'nin(ben ona kısaca robi diyorum. o da bunu yeni öğrendi.) ıssız adam'la ilgili yazdığı tarsuslu sapık genç bişi bişi başlığının linkiyle tanıdım laneth'i. ekşi sözlük'le pek ilgilenen biri olmadığımdan, ayda yılda bir bakan biri olduğumdan yeni bir açılım olur düşüncesiyle yeni açılan pencereyle tanıştım burayla. ilk okuduğum yazar robi'ydi haliyle. en çok da onu okudum. kimse darılmasın gücenmesin, en çok da onun yazılarını sevdim/severim. muhtemelen onu iyi anladığımdan. bilemiyorum.
"sözlük" tabir edilen platformlarda da geçmişim var. sene 99 idi galiba. arkadaşım zorla yazdırmaya çalışmıştı ekşi'de de ayak diremiştim, ben öyle şey yapmam diye. aradan 8-9 yıl geçtikten sonra kuzenimin zoruyla üye yapıldığım başka bir sözlükte ve daha sonra kişisel nedenlerden ötürü bir başkasında yazdım. şimdi bu kadar tercüme-i halden sonra sadet bizi bekler, bekletmeyelim;

sözlüklerde yazarken de belirli bir çizgiyi korumaya çalışmıştım hep. belki belirli bir yaştan sonra bu camiaya dühul etmem etkendir bunda, bilemem. amma ve lakin cümbür cemaatin diline düştüm beeeennn, hakan peker de ne komik adamdı. neyse. ammavelakin, oradaki zırzopluklar, minicik akıllarla ahkam kesmeler, benoldumculuk, samimiyetsizlik çok rahatsız etmeye başladı beni. mümkün olduğunca okumadan yazdım. ama işte bir şekilde görüyordu insan ve sinirleniyordu. (burada bahsi geçen insan benim, bana ne kadar insan denilirse artık)
laneth'i ilk gördüğümde gözlerim kamaştı, aşık oldum ona...yok lan yok, sakin olun. psikopat sapık mıyım ben? değişik gelmişti işte ilk görüşümde. ve çölde vaha, kutupta yaz gibiydi. buradan sevgili atilla kaya'yı anmak isterim. o da öldü be. burada "yazı" yazılıyordu. dolayısıyla yazabilirdim. dolayısıyla okunabilir şeyler vardı. dolayısıyla bilemiyorum. gülben ergen de ne yapmacık karı ya. neyse. yazdıkça da daha çok sevdim. benden sonra gelenler de oldu, onları da sevdim. sözlük gibi değildi burası..oh be. (bak şimdi sözlükte yazılıyor olsa bu kısım "oh be"ydi diye yazılırdı. en azından yazan çok kişi var. zerre hazzetmem, hazzedenden haz almam) sonra bir başlık gördüm (ahan da şimdi yazıyorum). outleth. ilk anda duyduğum endişe, buranın da "cıvıyacağıydı". ben muhafazakar bir adamım artık, yaş kemale erdi eriyor. huzur arıyorum ben. gürültü patırtı olmasın istiyorum. neden bilmem outleth'le ilgili böyle bir endişem var. robi yazmış zaten benim de taşıdığım endişeleri. haa, sonradan kişisel bir mücadeleye dönüşmüş bu, orasını bilmem anlamam. ama aklıma sadece şu soru geliyor; "ne gerek var?". yani still'in ve alex'in de bakış açılarını anlamıyor değilim. eyvallah, da neden buranın içinde? out bir leth olsun o zaman. isteyen gitsin orada yazsın. ha şimdi de isteyen orada yazacak diyorsunuzdur, ama buranın ilgisini başka yöne çeker gibi geliyor bana. ekşi sözlük zamanında sourtimes içinde bir şeydi yanlış hatırlamıyorsam sonra öyle popüler oldu ki diğer şeyleri öldürdü. sadece ekşi kaldı. laneth'in ölüp outleth'in sağ kalmasını istemiyorum ben. çok gerekliyse böyle bir şey, varlığını dışarlarda bir yerlerde sürdürmesini istiyorum. outleth, laneth'in idman yurdudur düşüncesi de bana yine anlamsız geliyor. fenerbahçe'nin bir paf takımı var aynı adda evet, ama bir de kartalspor'a oyuncu gönderip pişiriyor.

şurada birkaç aydır üç beş tane yazı yazan bir adam olarak, uzun süredir buraya emek vermiş insanlara bir şeyler öğretmek değil derdim, haşa. naçizane fikrimi söylemek yalnızca amacım. belki bir duyan olur. yazının sonlarına doğru silmek bile istedim tüm yazdıklarımı da, sonradan ammmmaaan salla dertleri dedim. eylem de ne sevimli şarkıcı ya.
niye var olduğunu dün gece idrak ettim. tam da still cursed'e 'konsept ne' diye aptalca bir soru sorduğumun ertesi. canım sıkılıyor. yazı yazmak istiyorum. bir de yazmak istemiyorum. ilki daha baskın gibi. önümde boş bir kağıt var ve dilediğimce doldurmak istiyorum. 'dilediğimce'. bi sonraki cümle öncekini alakadar etmeyiversin. sonuç olmasın. okuyan iki kişiden biri anlasın. o da yanlış anlasın. kelime yazacağıma 'kelme' yazmış olayım. hasılı bu yemeği misafiri sunmayayım, kendim için yapmış olayım. ve hasılı, outleth benim için bu yüzden var. bu yüzden iyiki varmış.

düzeltme: artrık kelime yerine 'kelme' yazamayacağız, düzeltme butonu gelmiş. maalesef...