fabrikator salim bey fistik gibi 1956 model direksiz bir citirla karisini hem de kendi yataklarında aldatiyordu. salim bey tam ham hum saralop muamelerini yaparken karisi onu 5 yasındaki sirinlik muskasi cocuğu ile bastirdi. salim bey ama karicim dedikten sonra karısı ayı boğan naciye şirinlik muskasi evlatlarina tükür babanın suratina dedi. sirinlik muskasi tam harkkk tuhhhh yapacakken fabrikator salim bey durun dedi. sirinlik muskasinin hark'i yarida kaldi ve japon animesi gözleriyle babasina bakti. 1956 model direksiz citir cerez salim'in beyin agzina bakiyordu. salim bey derin bir himm cekti. karisi ayi boğan naciye topuklu ayakkabisini kocasinin kafasina calmak için zapt-ı rap vaziyeti aldi. fabrikator salim bey ayi boğan naciye mahkemesinde ya beraat ya idam kararinin cikmaz oldugunu bilmez değildi. beraat umudu cok azdi ama denemeye değerdi. aportta tükürmek için bekleyen sirinlik muskasinin basını oksadi ve dedi ki ' kariciğim ben senin denemek için böyle oyun oynamaya karar verdim ve anladim ki sen beni cok seviyorsun benim minik tontontosum. bu arkadas anket sirketinden geliyor. bilimsel veri topluyor.' karisi klasik ingiliz eğitiminden geçmişti. akla yakın bir yalanin işe yaramaz hakikatlara tercih ederdi. kocasinin itirafini ve mazeretini kabullendi. 5 adet mink kürkü kefareti karsiliğinda affetti. onlar eriyor muradina elemanin biri muz kabuguna basarak vıjjttt diye basarak yere düsüyor. fonda bir baba hindi sarkisi caliyor. kamera tünele giren tren görüntüsüne odaklanirken ekran yavas yavas karariyor ve pembe üzerine mor harflerle hadi bitti yallah yazisi cikiyor.
şimdi doktor bu ne dediğinizi duyar gibi oldum. bendeniz yukardaki gibi bir satır kaleme aldım. bir nedeni olabilir mi? nedensizce yazmış olamaz mıyım? belki keyfimin maitre d'hoteli öyle istedi. dikkat ederseniz kahya demedim çünkü kahya çiftlikte olur ve benim de çiftliğim yok. ben şehirde yaşıyorum. eğer kasaba da köyde yaşıyor olsaydım, bir çiftliğim olsaydı keyfimin kahyası olur maitre d'hoteli olmazdı. çünkü maitre d'hotel efendinin köyde işi olmaz anca o tatile gider..... opppsss bir saniye benim keyfimin maitre d hotel'i hiç izne çıkmadı ki. eyvah ki eyvah ki eyvah. o halde ona izin vermeliyim aman boş ver ürkütmüyeyim kazı çalışsın dursun.
ama çağın getirdiği pragmatistizmin bir yansimasi olan durum değil mi bu?.
bir çok kişi hedefine ulaşmak isterken eddie barzoonluk yapmakta bir sakınca görmemektedir.
peki eddie barzoonluğun sonu ne?
herhalde parkın birinde jogging yarken saatini kaptırmamak uğruna dayak yiye yiye gümbürdemektir.
ama aslında eddicikler daha önce ölmüştür.
özü pas gecip hedefe vardiklari vakit sukut-u hayale gark olup bangir bangir bana yalan söylediler diye terennüm etmekteler ve nihayet böyle diye diye içleri koflaşmaktadır.
kişinin yaptiği iş insanin hayatini biçimlendirir ve hayatının temelini oluşturur. sadece para kazanmak için yapilan iş ne yazık ki tatsiz tutsuz bir yemek yemektir. sanki bir deve hamurunu ciğnemektir.
peki ne mi olur.
niçin mi olur?
nasıl mı olur?
bilemem işte bir şekilde oluyor.
zaten hiç birşey bir anda olmaz.
yavaş yavaş olur.
ama bize bir anda olmuş bitmiş gibi gelir.
mesela demirin paslanması yavaş yavaş yanmadır aslında.
ama yan yahut yanma istersen ukrayna bandirali gemiye bin ordan açıl nereye artık neresi olursa olsun.
ama salak salak durma bir şey yap.
şimdi doktor bu ne dediğinizi duyar gibi oldum. bendeniz yukardaki gibi bir satır kaleme aldım. bir nedeni olabilir mi? nedensizce yazmış olamaz mıyım? belki keyfimin maitre d'hoteli öyle istedi. dikkat ederseniz kahya demedim çünkü kahya çiftlikte olur ve benim de çiftliğim yok. ben şehirde yaşıyorum. eğer kasaba da köyde yaşıyor olsaydım, bir çiftliğim olsaydı keyfimin kahyası olur maitre d'hoteli olmazdı. çünkü maitre d'hotel efendinin köyde işi olmaz anca o tatile gider..... opppsss bir saniye benim keyfimin maitre d hotel'i hiç izne çıkmadı ki. eyvah ki eyvah ki eyvah. o halde ona izin vermeliyim aman boş ver ürkütmüyeyim kazı çalışsın dursun.
ama çağın getirdiği pragmatistizmin bir yansimasi olan durum değil mi bu?.
bir çok kişi hedefine ulaşmak isterken eddie barzoonluk yapmakta bir sakınca görmemektedir.
peki eddie barzoonluğun sonu ne?
herhalde parkın birinde jogging yarken saatini kaptırmamak uğruna dayak yiye yiye gümbürdemektir.
ama aslında eddicikler daha önce ölmüştür.
özü pas gecip hedefe vardiklari vakit sukut-u hayale gark olup bangir bangir bana yalan söylediler diye terennüm etmekteler ve nihayet böyle diye diye içleri koflaşmaktadır.
kişinin yaptiği iş insanin hayatini biçimlendirir ve hayatının temelini oluşturur. sadece para kazanmak için yapilan iş ne yazık ki tatsiz tutsuz bir yemek yemektir. sanki bir deve hamurunu ciğnemektir.
peki ne mi olur.
niçin mi olur?
nasıl mı olur?
bilemem işte bir şekilde oluyor.
zaten hiç birşey bir anda olmaz.
yavaş yavaş olur.
ama bize bir anda olmuş bitmiş gibi gelir.
mesela demirin paslanması yavaş yavaş yanmadır aslında.
ama yan yahut yanma istersen ukrayna bandirali gemiye bin ordan açıl nereye artık neresi olursa olsun.
ama salak salak durma bir şey yap.