nasıl gamsız olunur?

yaşadığınız hayatı uzun soluklu, sağlıklı ve huzurlu devam ettirmenin yolu nedir? cevap kolay. bence gamsız olmaktır. hani derler ya gamsız olan çok yaşar diye. çok doğru... bir de derler ya zaman en iyi ilaçtır diye... bak işte o pek doğru değil... nasırlaşmış acılar vardır ve merhemi ender bulunan yaralar... çare allah'tandır şüphesiz... çaresi hiç yok demek doğru olmaz bu sebeple... ama kapanmayan, bitmek bilmeyen veyahut cevapsız soru(n)lar vardır... yalnızca bunlarla baş edebilmenin yollarını bilmekten geçer biraz da gamsız olmak. peki, nedir gamsız olmak?

gamsız olmak, her şeyi boş vermekten ziyade her şeyi oluruna bırakmaktır biraz da. hayat, durmadan didinerek çabalayarak kurduğumuz evin bir gün başımıza yıkılabileceğini bize hatırlatır her daim. hansel ve gretel masalındaki gibi ekmeğin kırıntılarını yere saçıp arkada iz bırakabilmektir yaşam ve bıraktığımız o ekmek kırıntılarının, arkamıza döndüğümüzde kuşlar tarafından yenilebileceğini unutmamaktır. masal bize hayatımızın en kutsalı olan ekmeği yere saçmamamız gerektiğinin mesajını verir biraz da polyanna bakış açısıyla olaya bakabiliyorsak eğer. peki, buradan bakabilir miyiz sizce de? ya da polyanna olmadan bakmaya çalışalım: emek sarf ettiğimiz bu yolda en değerli varlığımızı harcamamızın kime ne yararı olabilir ki? öyle değil mi sahiden de değiyor mu ölümlü dünyada mutluluk namına kaybettiğimiz değerlerimiz?

şudur özetle gamsızlık; ısrarla yapmak, söylenmeden çabalamak, durmadan inşa etmek ve yorulmadan kurmak, yıkıldığında ise ağlamamak. bunları yaparken de değerlerimizi koruyabilmektir.

unutmamak gerekir ki hayat yolu, kimseyi hansel ve gretel'deki gibi yiyeceklerden yapılmış bir evde cadıyı kandırarak cepleri elmaslarla dolu olarak döndürmüyor geriye.
everyting will flow diye bi sarki var bildin mi? sarkiyi sigired, ismi cok iyi sadece lkasjda. oyle olunuyor. arkadas koy gotuneyi hayat felsefesi haline getirene kadar gotum cikti. her seyi kafaya taka taka kanser oluyordum, sonra sigired oglum dedi ic ses. resmen yavsak bi arkadasim gibi tavsiye verdi. takma kanka sigired dedi. yeah dedim ic ses sen de boyle yapiyorsan sokarim lan sana dedim. o ara farkettim zaten. ona bile sokuyorsam herkse her seye sokarim lan, dedim. negsel demisim lan. sonra umursamaz, dunya yansa sikinde olmayacak bir adam olma yolunda resmen bi huseyin bolt oldum. depar attim. hayatimin en guzel kosusuydu. net. sevgilimi sepetledim. yasadigim yeri degistirdim. arkadaslari otekilestirdim. zerre donup bakmadim. affffferim lan bana. sonra da gidip benim gibi, "ben eylulde avrupaya yerlesecem" diyen bi hatun buldum. su an cok asigiz diye dolaniyoruz ortalarda ki, gercekten de fena durumdayiz. etraf oyle diyor. ama ikimiz de eylulde farkli ulkelere yerlesmeye gidiyoruz. sikimizde degil. velhasili nasil gamsiz olunur bilmiyorum ama, her durumda sikinde olmamak cok iyi lan.