litost, milan kundera' nın ''gülüşün ve unutuşun kitabı'' kitabındaki bir öykünün başlığıdır. çekçe bir sözcük..anlamı belirsiz. tam anlamıyla acı demek değil, düş kırıklığı değil.. hani insan düş kırıklığına uğrayınca, biraz gururu kırılınca, aşağılanınca ya da kendisini aşağı görünce buruk bir acı duyarya işte o litosttur. herkesin hayatındadır. küçük bir çocuğun, yaşlı bir adamın, bir katilin, bütün insanların. litost kimsenin hayatından eksik olmaz. onu ya yaşarız ya da yaşatırız başkalarına. anlamının dışında söylemesi de hoşuma gidiyor. bazı sözcükler vardır söylenişi, kulağa gelişi hoştur. litost da onlardan biri.