dün, günün ortası. öyle bir sürü işin gücün arasında müşteriye para üstü verirken kafam karışmış, 5 diye 50 lirayı vermişim. bugün düşünüp durdum kimdi diye, mutlaka her gün gelen biriydi ama kimdi, tabii alan getirip geri vermedi, gitti 45 lira haybeye.

ha bu hikayenin dokunaklı bir yanı yokmuş gibi görünebilir, nerededir burada olması gereken numenler (gaip) alanı diye de sorulabilir; bence son derece dokunaklı, ayrıca 45 liralık dokundu bana ki oturup ağlasam yeridir. bugün bir kez daha 45 lirayla yapabileceklerimi düşündüm, fena üzüldüm, bugün 45 lirayı iki yirmilik bir beşlik banknot olarak karşımda gördüm, sarılacak oldum, uçtu gitti. sonra kırkbeş lirayı bugün bir yirmi, iki on, bir beşlik olarak hayal ettim, ona şiir yazası oldum. bugün kırkbeş lira beni kırkbeş kere terketti, çok koydu bu bana.

kıyamet ya da neyse, çok geçmeden kopsun istedim. tanrı bu kadar orospuçocuğunu toplayıp cehenneme kapasın, ben öyle iddialı mümin değilim, sadece hakkım olanı istiyorum. bana kırkbeş liramı götüreni versinler, dövebileyim, parasıyla değil mi hem. kıyamet her neyse kopacaksa kopsun, yok ben bulursam o ipnenin kim olduğunu, beterini yapacağım. dünya arınacaksa, illa bir temizlik şartsa benim 45 liramı iade etsin önce, temerrüte gerek yok, % 12 yıllık faizle hesaplasak makul.

sonuna mutlaka 5lik banknot geldiği için böyle yıktı beni hayali.
yuvarlak hesapla 50 lira olsaydı kolay unuturdum ki.