casino'dan goodfellas'a,
bölüm1:
kusursuz iki açılış:
casino filmi robert de niro'nun canlandırdığı sam "ace" rothstein karakterinin havaya uçurulmasıyla başlar. ace şık kıyafeti ile pahalı arabasına doğru ilerlerken, ace'in sesi dış ses olarak girer: "birini sevdiğinizde ona tamamen güvenmelisiniz, sizin olan her şeyin anahtarını ona da vermelisiniz. aksi halde ne anlamı kalır? ben bir süre böyle bir aşk yaşadığımı sandım." arabasının kontağını çevirmesiyle bomba patlar. yavaşlatılmış görüntüde ace önce alevler, ardından kırmızı casino ışıkları içerisinde yuvarlanır, döner vs. patlamayla birlikte bach'ın "st matthew passion" eserinin final korosu girer. gösterişli kapıdan kendinden emin bir şekilde çıkan ace, patlamayla birlikte kendisinden çok daha büyük bir mekanın içinde çaresiz olarak gösterilir. müziğin ilahi yapısının ve yavaş çekimin nedeni: senaristin orijinal senaryoda sahneyi: " lanetin alevleri arasında acı çeker gibi..." şeklinde tarif etmesindendir. bu tarif,(1996 yılında faber& faber yayınevi tarafından yayınlanmış filmin orjinal ingilizce senaryosunda yer almaktadır.)
dış ses ile söylenenlerden bunun bir ihanet sonucu gerçekleştiği düşündürülür. alevler bütün ekranı kaplar ve ace ekrandan ikinci kez uçarak geçişinde daha da ufalmıştır. bu onun düşüyormuş gibi algılanmasına sebep olur. ekrandan silikleşerek yok olur. bunun bir düşüş hikayesi olduğu daha filmin başından verilir. ardından alevler çok yakın çekim yapılarak şekli bozulmuş, casino'nun neon ışıklarına dönüşür. işıkların oluşturduğu genel şekil görülemez çünkü vegas, herkesin ancak bir kısmını bilebildiği bir şehirdir. zaten ace'in ve diğer ana karakter nicky'nin dış sesi de birazdan, ayrıntıları tam olarak bilmediklerini, aslında kimsenin de bilemeyeceğini itiraf edecektir.
casino ışıkları önündeki kredinin sonlarına gelince, ace iyice küçülmüş siluetiyle yukarıda aşağıya aynı yavaşlıkla düşer. siluet aydınlatma ve ace'in sağa sola açılmış kol ve bacakları onu ekrandaki bir böceğe benzetir. işıklar tekrar aleve döner ve bu böcek kendi cehennemine gider.
bu açılış sahnesi scorsese'ye göre özellikle de müziğin yardımıyla çok güçlüdür. (filmin kısa bir özeti gibi.) en tepeden başlayıp, sefil bir yok oluşa varan bir yolculuk.
ardından geçmişe döneriz. scorsese hikayeyi daha baştan, neredeyse tamamen aydınlatır. önce ace nasıl bir bahisçi olduğunu dış sesiyle anlatır. burada ace'i, casino'da, ortama orasının patronu olduğunu belli edecek şekilde bakarken görürüz. bu etkiyi sağlayan birkaç unsur vardır. öncelikle tabii ki ace'in alt açıdan çekilmesi ve robert de niro'nun abartılı dik duruşu. sigarasını yakarken bile boynunu eğmek yerine çakmağı ağız hizasına kadar çıkartıyor. bizde bu sayede pahalı yüzüğünü ve çakmağını daha net görüyoruz. o artık çok para kazanan, önemli ve şık bir adam. zaten film için de niro üzerinde elliye yakın saat ve mücevher kullanılmış. yine elliye yakın kez kıyafet değiştiren de niro için her sahnede kıyafetine uygun takılar bulunmuş. ayrıca bu çekimde alan derinliği de düşük. ancak mekanın bir casino olduğunu anlamamıza yetecek kadar net. bu ace'in işinin ne olduğunu anlatıyor ama alan derinliğinin az olması aslında bir prodüksiyon meselesi. gerçek bir casino ortamı yaratmanın masrafları çok yüksek olacağından, çekimler çoğunlukla sabah saatlerinde gerçek casinolar'da yapılmış. genel çekimlerin hepsinde ön tarafa 70'lerdeki gibi giyinen insanlar yerleştirilirken, arkadaki kalabalıkta gerçek müşteriler oluyormuş. bunun fazla göze batmaması için scorsese bazı sahnelerde alan derinliğini kullanmıyor.(shigt&sound dergisine verdiği röportajdan)
aslında kamera hareketinin kullanılmadığı, 5 adet çekimden oluşan bir giriş sekansı bu. dış ses olarak önce ace sonra nicky, vegas'ta ne iş yaptıklarını ve nasıl olduğunu söylemeden bu işi batırdıklarını anlatıyor.ilk kare alt açıdan ace ve onun dominantlığı. ikinci kare onu bu göreve getiren 5 patronun, bir yemek sofrasında ki görüntüleri. sadece bir tepe lambası kullanılmış. zenginliklerinin sembolü olan sofra en fazla ışığı alıyor, patronların yüzleri yarı aydınlatılmış, arka taraf ise işlerine uygun olarak tamamen karanlık. masa, çerçevenin tam ortasında, ortada büyük patron, sağında ve solunda iki patron daha. simetrik ve rönesans tablosuna benzer bu çerçeve, onları daha eski bir zamandan gibi göstermiş. çünkü, bu sahne de senaryoda: "olympos dağında şarap içen tanrılar gibi..." şeklinde ifade edilmiş.
üçüncü karede, nicky'nin sözü almasıyla, bir barda, kardeşi ve ("goodfellas" filminde öldüreceği aktör) bir arkadaşıyla nicky görülür. dar çerçevede nicky'nin arkasında, onun gösterişi seven ve doymak bilmeyen yapısını vurgulmak için iki tane iri göğüslü sarışın yerleştirilmiştir. nicky'nin gülüp eğlenen rahat tavırları gösteriliyor.
dördüncü kare, sevdiği kadın ginger'ın bir süs havuzu kenarında oturmuş tek başına görüntüsü. kamera onu tek başına üst açıdan çekiyor. ginger kameraya kur yapar gibi gülümseyerek bakıyor. bu düzenleme ginger'ın vegas'taki yerine uygun: ne ace kadar duruma hakim, ne nicky gibi rahat, ne de patronlar gibi ihtişamlı. o, bu çok paranın döndüğü oyuna ancak kenarından tutunabiliyor. dengesiz bir şekilde ekranın sağında, vegas'ta tutunmaya çalışıyor, tek silahı olan güzelliğiyle.
bu yöntemle filmin ana karakterleri kısaca tanıtılıyor ve tekrar odasındaki camdan casino'yu izleyen ace görünüyor. netlik önce tamamen camdaki casino yansımasındayken yavaşça ace'e netlenip bindirmeye benzer bir görüntü yakalanıyor. film daha ziyade, açgözlülük ve hırs hakkında ancak bunları ace ve casino'su üzerinden anlatacak. ace ve casino ayrılmaz iki unsur, bu sebepten ekranda ikiside var. asıl mesleği bahisçilik olan ace ve milyon dolarların döndüğü casino'nun camdan yansıması. bu noktada dış sesten nicky, kendince işlerin neden battığını söylüyor: " bir kez daha anlaşıldı ki bizim gibi kenar mahallelerden gelenlere bu kadar değerli bir şey verilmemeli." bu sözün ardından siyah ekrana geçiliyor. ve bu açılış sekansı son buluyor. bu kısmı ayrı bir açılış olarak değerlendirmemin sebebi filmin son karesinde, yaşlanmış ace'in aynı şekilde ellerini kavuşturarak bu sefer at yarışı ekranını izlemesi.
belki, biçimsel olarak farklı çekilmiş olsa da sırada gelen çöl çekimi de bu tanıtımın bir parçası olabilir. çünkü çöl de vegas'ta bir başrol oyuncusu. nicky sorunların bu çöle gömüldüğünü (cesetleri kastederek) anlatırken kamera çölün üzerinde uzunca bir süre, hızlı bir şekilde ilerleyip sonra yükselerek geniş açıyla çölü çekiyor. bu çekim tamamen çölün büyüklüğünü göstermek için yapılmış. yani asıl gösterilen vegas'ta ne kadar çok "sorun" olduğu.
casino ve goodfellas arasında büyük benzerlikler bulunuyor. dış ses'in filmler üzerinde büyük bir hakimiyeti var. bu karakterleri daha dramatik yapabiliyor. casino filmi başlar başlamaz, ace ölüyormuş gibi gösteriliyor. ace:"kendimi havaya uçurtmadan önce harika bir bahisçiydim" diyor. artık maceranın sonunda öleceğini düşündüğümüz ya da bildiğimiz bir adama bakıyoruz.tarafların olaydaki yeri çok net anlatılmış. insanlar arasındaki diyaloglar yoluyla, birinin gerçekten ne düşündüğünden asla emin olamayız; ama dış ses kullanımı, bize neler hissettikleri veya planladıkları anlamında kesin bilgiler veriyor. bu iki filmde de, seyirci bir nevi tanrı gibi, bütün karakterlerden daha fazlasını biliyor. klasik anlatıya nazaran, karakterleri iç dünyalarıyla birlikte çok daha yakından tanıyoruz.
goodfellas gece otoyolda kırmızı stop ışıkları yanan bir arabanın görüntüsüyle açılıyor. aracın içindeki üç adam bagajdan bazı sesler duyup arabayı kenara çekiyorlar. bagajdaki ceset hakkında bir konuşma yok. sadece henry çok kötü bir ihtimalin var olduğunu belirtecek şekilde uzunca "noooo" diyor.stop lambaları yüzünden karanlıkta tamamen kırmızıya bürünmüş üç adam bagajın karşısında onu açmaya hazırlanıyor. tommy elini ceketinin iç cebine doğru sokuyor. beklenen tabii ki bir silah çıkarmasıyken, kocaman bir kasap bıçağı çıkarıyor. beklenmedik derecede vahşi oldukları çok açık. tommy bagajda ki kanlar içinde yatan adamı önce küfrederek defalarca bıçaklıyor, ardından jimmy birkaç el ateş ediyor. henry ise, araba farı görmüş tilki gibi, bagajın kapağını kapatmaya yönelirken, görüntü donuyor. henry'nin dış sesi: " çocukluğumdan beri hep bir gangster olmak istemiştim."
kusursuz bir biçim:
hikayenin bütün dramatik noktalarında görüntünün donarak bir fotoğrafa dönüşmesi sayesinde, scorsese bize bir gangsterin hayatını ( yaşlı bir adamın torunlarına, aile albümünün sayfalarını yavaş yavaş çevirerek, geçmişini bir masal gibi anlatmasına benzeterek) resimliyor. italyan-amerikan insanlarının o zamanlardaki hayatları için iki yoldan biri olan suç dünyasını, 3 saatlik epik sayılabilecek bir filmde, biçimi sadece tek bir anın üzerine oturtuyor. ben ise hala şaşkınlıkla önünde eğiliyorum.
neşeli bir şarkı ve ekrana hızla giren kımızı goodfellas yazısı. giriş için yine etkili ve sert bir sahne. kırmızı ışık onları yine şeytan gibi gösteriyor. ya da bizim deyişimizle eli kanlı. daha bu şiddetin niye yaşandığını bile bilmiyoruz. ama casino'da ki gibi scorsese yine sonda söyleyeceğini başta söylüyor. hikaye gangster olmaya özenmiş ve olmuş bir genç hakkında. goodfellas filminde de, henry'nin gangster olma aşkının; aslında sınıf atlama çabası olduğunu öğreniyoruz. kredilerden sonra,dış ses hikayeyi anlatmaya başlıyor. 7 kişi, bir evde yaşayan kalabalık işçi ailesi'nin çocuğu, evinin camından barın önünde toplanan ,hepsi aşırı kilolu gangsterleri izliyor. çekimler henry'nin bakış açısından yani uzaktan. çünkü henüz onlardan biri değil. ama asıl dikkat ettiği bazı şeyler detay çekimlerde öne çıkıyor. gangsterlerden birinin araba kapısını kapatırken parmaklarındaki pahalı mücevherler detay çekimle verilmiş. ve en çok onu heyecanlandıran paulie'nin sakin saygı gören yüzü. kiloları zenginliklerini simgeliyor. yangın musluğunun önüne park edebiliyorlar çünkü devlet otoritesi karşısında aciz değiller. kendi ailesinin göremediği bir saygıyı görüyorlar. henry'nin yapmak zorunda olduğu birçok şeyi yapmak zorunda değiller. henry bunların hepsinin farkında ve onların arasına katılmak istiyor. bir yere ait olmak istediğini söylüyor konuşmanın ilerisinde. başka bir sınıfa.
aynı sınıf atlama çabası casino filminde de mevcut. italyanlar ace'den genellikle yahudi diye bahsediyor. bu etnik farklılık asla gerçek patronlar arasına katılamayacağını da gösteriyor. goodfellas'ta da sadece safkan italyan olan tommy'nin patron olma şansı var. ace'in kendisi de filmde:" bu yaptığım iş için beni başka yerde olsa tutuklarlardı ama vegasta madalya takıyorlar" diyor. yahudi bahisçi olarak göremediği saygıyı ve dokunulmazlığı vegas'ta yakalıyor. gerçi burada da nevada eyaletini yöneten kovboy şapkalı ve çizmeli yerli halk karşılığını almadığı zaman onun daha fazla çalışmasına müsade etmiyorlar. onu kendilerine saygısızlık yapan bir yahudi olarak görüyorlar.
başka bir önemli benzerlik: iki filmde de zaman veya şehir atlayışlarında, sahne açılışına bunu belirten bir yazı konulması. çünkü yaşananlar içinde bulunulan zamandan ve mekandan ayrılamaz bu filmlerde. elbette ki, şiddet, hırs, açgözlülük, suç, hayaller, aşk, nefret gibi temalar bu filmlerde de vardır ve bütün insanlığı ilgilendirir ancak; kapitalizm, ekonomik kriz, göçmenlik, ataerkil yapı,suçun organize olması gibi temalarda o yılların amerika'sının, hikayesini oluşturan önemli öğeleridir. iki filmde bazı kısımlarda belgesele benzer görüntüler kullanılıyor.
paranın; toplanması, sayılması, paketlenmesi, el değiştirmesi ve esas patronlara teslimi; bir ürünün fabrikadan müşteriye ulaşmasına benzetilerek gösterilmiş. kapitalizmin üretim olmayan tarafında yer alıyorlar. scorsese kendisinin de yer aldığı bu sahne için, o zamanın casinolarında ki sistemin aynısını olduğunu söylüyor. filmin sonunda ise eski casino binalarının yıkılışı ve yerine gelen yenileri, gerçek görüntülerden kurgulanmış. arka arkaya yıkılan bu binaları izlerken, ace'de sesiyle bize kendi imparatorluklarının çöktüğünü itiraf ediyor. vegas'ta bir devir bitiyor. artık casinolar manav arkasında toplantı yapan yaşlı italyan mafya babaları tarafından yönetilmiyor. (bu "eski- yeni" savaşı az sonra goodfellas filminin kan dondurucu bir cinayet sahnesinde de , micro-cosmos olarak sergilenecek.) büyük şirketler her şeye hakim. ama bu yeni piramitlerin parası da aynı kirli oyundan geliyor.
bölüm1:
kusursuz iki açılış:
casino filmi robert de niro'nun canlandırdığı sam "ace" rothstein karakterinin havaya uçurulmasıyla başlar. ace şık kıyafeti ile pahalı arabasına doğru ilerlerken, ace'in sesi dış ses olarak girer: "birini sevdiğinizde ona tamamen güvenmelisiniz, sizin olan her şeyin anahtarını ona da vermelisiniz. aksi halde ne anlamı kalır? ben bir süre böyle bir aşk yaşadığımı sandım." arabasının kontağını çevirmesiyle bomba patlar. yavaşlatılmış görüntüde ace önce alevler, ardından kırmızı casino ışıkları içerisinde yuvarlanır, döner vs. patlamayla birlikte bach'ın "st matthew passion" eserinin final korosu girer. gösterişli kapıdan kendinden emin bir şekilde çıkan ace, patlamayla birlikte kendisinden çok daha büyük bir mekanın içinde çaresiz olarak gösterilir. müziğin ilahi yapısının ve yavaş çekimin nedeni: senaristin orijinal senaryoda sahneyi: " lanetin alevleri arasında acı çeker gibi..." şeklinde tarif etmesindendir. bu tarif,(1996 yılında faber& faber yayınevi tarafından yayınlanmış filmin orjinal ingilizce senaryosunda yer almaktadır.)
dış ses ile söylenenlerden bunun bir ihanet sonucu gerçekleştiği düşündürülür. alevler bütün ekranı kaplar ve ace ekrandan ikinci kez uçarak geçişinde daha da ufalmıştır. bu onun düşüyormuş gibi algılanmasına sebep olur. ekrandan silikleşerek yok olur. bunun bir düşüş hikayesi olduğu daha filmin başından verilir. ardından alevler çok yakın çekim yapılarak şekli bozulmuş, casino'nun neon ışıklarına dönüşür. işıkların oluşturduğu genel şekil görülemez çünkü vegas, herkesin ancak bir kısmını bilebildiği bir şehirdir. zaten ace'in ve diğer ana karakter nicky'nin dış sesi de birazdan, ayrıntıları tam olarak bilmediklerini, aslında kimsenin de bilemeyeceğini itiraf edecektir.
casino ışıkları önündeki kredinin sonlarına gelince, ace iyice küçülmüş siluetiyle yukarıda aşağıya aynı yavaşlıkla düşer. siluet aydınlatma ve ace'in sağa sola açılmış kol ve bacakları onu ekrandaki bir böceğe benzetir. işıklar tekrar aleve döner ve bu böcek kendi cehennemine gider.
bu açılış sahnesi scorsese'ye göre özellikle de müziğin yardımıyla çok güçlüdür. (filmin kısa bir özeti gibi.) en tepeden başlayıp, sefil bir yok oluşa varan bir yolculuk.
ardından geçmişe döneriz. scorsese hikayeyi daha baştan, neredeyse tamamen aydınlatır. önce ace nasıl bir bahisçi olduğunu dış sesiyle anlatır. burada ace'i, casino'da, ortama orasının patronu olduğunu belli edecek şekilde bakarken görürüz. bu etkiyi sağlayan birkaç unsur vardır. öncelikle tabii ki ace'in alt açıdan çekilmesi ve robert de niro'nun abartılı dik duruşu. sigarasını yakarken bile boynunu eğmek yerine çakmağı ağız hizasına kadar çıkartıyor. bizde bu sayede pahalı yüzüğünü ve çakmağını daha net görüyoruz. o artık çok para kazanan, önemli ve şık bir adam. zaten film için de niro üzerinde elliye yakın saat ve mücevher kullanılmış. yine elliye yakın kez kıyafet değiştiren de niro için her sahnede kıyafetine uygun takılar bulunmuş. ayrıca bu çekimde alan derinliği de düşük. ancak mekanın bir casino olduğunu anlamamıza yetecek kadar net. bu ace'in işinin ne olduğunu anlatıyor ama alan derinliğinin az olması aslında bir prodüksiyon meselesi. gerçek bir casino ortamı yaratmanın masrafları çok yüksek olacağından, çekimler çoğunlukla sabah saatlerinde gerçek casinolar'da yapılmış. genel çekimlerin hepsinde ön tarafa 70'lerdeki gibi giyinen insanlar yerleştirilirken, arkadaki kalabalıkta gerçek müşteriler oluyormuş. bunun fazla göze batmaması için scorsese bazı sahnelerde alan derinliğini kullanmıyor.(shigt&sound dergisine verdiği röportajdan)
aslında kamera hareketinin kullanılmadığı, 5 adet çekimden oluşan bir giriş sekansı bu. dış ses olarak önce ace sonra nicky, vegas'ta ne iş yaptıklarını ve nasıl olduğunu söylemeden bu işi batırdıklarını anlatıyor.ilk kare alt açıdan ace ve onun dominantlığı. ikinci kare onu bu göreve getiren 5 patronun, bir yemek sofrasında ki görüntüleri. sadece bir tepe lambası kullanılmış. zenginliklerinin sembolü olan sofra en fazla ışığı alıyor, patronların yüzleri yarı aydınlatılmış, arka taraf ise işlerine uygun olarak tamamen karanlık. masa, çerçevenin tam ortasında, ortada büyük patron, sağında ve solunda iki patron daha. simetrik ve rönesans tablosuna benzer bu çerçeve, onları daha eski bir zamandan gibi göstermiş. çünkü, bu sahne de senaryoda: "olympos dağında şarap içen tanrılar gibi..." şeklinde ifade edilmiş.
üçüncü karede, nicky'nin sözü almasıyla, bir barda, kardeşi ve ("goodfellas" filminde öldüreceği aktör) bir arkadaşıyla nicky görülür. dar çerçevede nicky'nin arkasında, onun gösterişi seven ve doymak bilmeyen yapısını vurgulmak için iki tane iri göğüslü sarışın yerleştirilmiştir. nicky'nin gülüp eğlenen rahat tavırları gösteriliyor.
dördüncü kare, sevdiği kadın ginger'ın bir süs havuzu kenarında oturmuş tek başına görüntüsü. kamera onu tek başına üst açıdan çekiyor. ginger kameraya kur yapar gibi gülümseyerek bakıyor. bu düzenleme ginger'ın vegas'taki yerine uygun: ne ace kadar duruma hakim, ne nicky gibi rahat, ne de patronlar gibi ihtişamlı. o, bu çok paranın döndüğü oyuna ancak kenarından tutunabiliyor. dengesiz bir şekilde ekranın sağında, vegas'ta tutunmaya çalışıyor, tek silahı olan güzelliğiyle.
bu yöntemle filmin ana karakterleri kısaca tanıtılıyor ve tekrar odasındaki camdan casino'yu izleyen ace görünüyor. netlik önce tamamen camdaki casino yansımasındayken yavaşça ace'e netlenip bindirmeye benzer bir görüntü yakalanıyor. film daha ziyade, açgözlülük ve hırs hakkında ancak bunları ace ve casino'su üzerinden anlatacak. ace ve casino ayrılmaz iki unsur, bu sebepten ekranda ikiside var. asıl mesleği bahisçilik olan ace ve milyon dolarların döndüğü casino'nun camdan yansıması. bu noktada dış sesten nicky, kendince işlerin neden battığını söylüyor: " bir kez daha anlaşıldı ki bizim gibi kenar mahallelerden gelenlere bu kadar değerli bir şey verilmemeli." bu sözün ardından siyah ekrana geçiliyor. ve bu açılış sekansı son buluyor. bu kısmı ayrı bir açılış olarak değerlendirmemin sebebi filmin son karesinde, yaşlanmış ace'in aynı şekilde ellerini kavuşturarak bu sefer at yarışı ekranını izlemesi.
belki, biçimsel olarak farklı çekilmiş olsa da sırada gelen çöl çekimi de bu tanıtımın bir parçası olabilir. çünkü çöl de vegas'ta bir başrol oyuncusu. nicky sorunların bu çöle gömüldüğünü (cesetleri kastederek) anlatırken kamera çölün üzerinde uzunca bir süre, hızlı bir şekilde ilerleyip sonra yükselerek geniş açıyla çölü çekiyor. bu çekim tamamen çölün büyüklüğünü göstermek için yapılmış. yani asıl gösterilen vegas'ta ne kadar çok "sorun" olduğu.
casino ve goodfellas arasında büyük benzerlikler bulunuyor. dış ses'in filmler üzerinde büyük bir hakimiyeti var. bu karakterleri daha dramatik yapabiliyor. casino filmi başlar başlamaz, ace ölüyormuş gibi gösteriliyor. ace:"kendimi havaya uçurtmadan önce harika bir bahisçiydim" diyor. artık maceranın sonunda öleceğini düşündüğümüz ya da bildiğimiz bir adama bakıyoruz.tarafların olaydaki yeri çok net anlatılmış. insanlar arasındaki diyaloglar yoluyla, birinin gerçekten ne düşündüğünden asla emin olamayız; ama dış ses kullanımı, bize neler hissettikleri veya planladıkları anlamında kesin bilgiler veriyor. bu iki filmde de, seyirci bir nevi tanrı gibi, bütün karakterlerden daha fazlasını biliyor. klasik anlatıya nazaran, karakterleri iç dünyalarıyla birlikte çok daha yakından tanıyoruz.
goodfellas gece otoyolda kırmızı stop ışıkları yanan bir arabanın görüntüsüyle açılıyor. aracın içindeki üç adam bagajdan bazı sesler duyup arabayı kenara çekiyorlar. bagajdaki ceset hakkında bir konuşma yok. sadece henry çok kötü bir ihtimalin var olduğunu belirtecek şekilde uzunca "noooo" diyor.stop lambaları yüzünden karanlıkta tamamen kırmızıya bürünmüş üç adam bagajın karşısında onu açmaya hazırlanıyor. tommy elini ceketinin iç cebine doğru sokuyor. beklenen tabii ki bir silah çıkarmasıyken, kocaman bir kasap bıçağı çıkarıyor. beklenmedik derecede vahşi oldukları çok açık. tommy bagajda ki kanlar içinde yatan adamı önce küfrederek defalarca bıçaklıyor, ardından jimmy birkaç el ateş ediyor. henry ise, araba farı görmüş tilki gibi, bagajın kapağını kapatmaya yönelirken, görüntü donuyor. henry'nin dış sesi: " çocukluğumdan beri hep bir gangster olmak istemiştim."
kusursuz bir biçim:
hikayenin bütün dramatik noktalarında görüntünün donarak bir fotoğrafa dönüşmesi sayesinde, scorsese bize bir gangsterin hayatını ( yaşlı bir adamın torunlarına, aile albümünün sayfalarını yavaş yavaş çevirerek, geçmişini bir masal gibi anlatmasına benzeterek) resimliyor. italyan-amerikan insanlarının o zamanlardaki hayatları için iki yoldan biri olan suç dünyasını, 3 saatlik epik sayılabilecek bir filmde, biçimi sadece tek bir anın üzerine oturtuyor. ben ise hala şaşkınlıkla önünde eğiliyorum.
neşeli bir şarkı ve ekrana hızla giren kımızı goodfellas yazısı. giriş için yine etkili ve sert bir sahne. kırmızı ışık onları yine şeytan gibi gösteriyor. ya da bizim deyişimizle eli kanlı. daha bu şiddetin niye yaşandığını bile bilmiyoruz. ama casino'da ki gibi scorsese yine sonda söyleyeceğini başta söylüyor. hikaye gangster olmaya özenmiş ve olmuş bir genç hakkında. goodfellas filminde de, henry'nin gangster olma aşkının; aslında sınıf atlama çabası olduğunu öğreniyoruz. kredilerden sonra,dış ses hikayeyi anlatmaya başlıyor. 7 kişi, bir evde yaşayan kalabalık işçi ailesi'nin çocuğu, evinin camından barın önünde toplanan ,hepsi aşırı kilolu gangsterleri izliyor. çekimler henry'nin bakış açısından yani uzaktan. çünkü henüz onlardan biri değil. ama asıl dikkat ettiği bazı şeyler detay çekimlerde öne çıkıyor. gangsterlerden birinin araba kapısını kapatırken parmaklarındaki pahalı mücevherler detay çekimle verilmiş. ve en çok onu heyecanlandıran paulie'nin sakin saygı gören yüzü. kiloları zenginliklerini simgeliyor. yangın musluğunun önüne park edebiliyorlar çünkü devlet otoritesi karşısında aciz değiller. kendi ailesinin göremediği bir saygıyı görüyorlar. henry'nin yapmak zorunda olduğu birçok şeyi yapmak zorunda değiller. henry bunların hepsinin farkında ve onların arasına katılmak istiyor. bir yere ait olmak istediğini söylüyor konuşmanın ilerisinde. başka bir sınıfa.
aynı sınıf atlama çabası casino filminde de mevcut. italyanlar ace'den genellikle yahudi diye bahsediyor. bu etnik farklılık asla gerçek patronlar arasına katılamayacağını da gösteriyor. goodfellas'ta da sadece safkan italyan olan tommy'nin patron olma şansı var. ace'in kendisi de filmde:" bu yaptığım iş için beni başka yerde olsa tutuklarlardı ama vegasta madalya takıyorlar" diyor. yahudi bahisçi olarak göremediği saygıyı ve dokunulmazlığı vegas'ta yakalıyor. gerçi burada da nevada eyaletini yöneten kovboy şapkalı ve çizmeli yerli halk karşılığını almadığı zaman onun daha fazla çalışmasına müsade etmiyorlar. onu kendilerine saygısızlık yapan bir yahudi olarak görüyorlar.
başka bir önemli benzerlik: iki filmde de zaman veya şehir atlayışlarında, sahne açılışına bunu belirten bir yazı konulması. çünkü yaşananlar içinde bulunulan zamandan ve mekandan ayrılamaz bu filmlerde. elbette ki, şiddet, hırs, açgözlülük, suç, hayaller, aşk, nefret gibi temalar bu filmlerde de vardır ve bütün insanlığı ilgilendirir ancak; kapitalizm, ekonomik kriz, göçmenlik, ataerkil yapı,suçun organize olması gibi temalarda o yılların amerika'sının, hikayesini oluşturan önemli öğeleridir. iki filmde bazı kısımlarda belgesele benzer görüntüler kullanılıyor.
paranın; toplanması, sayılması, paketlenmesi, el değiştirmesi ve esas patronlara teslimi; bir ürünün fabrikadan müşteriye ulaşmasına benzetilerek gösterilmiş. kapitalizmin üretim olmayan tarafında yer alıyorlar. scorsese kendisinin de yer aldığı bu sahne için, o zamanın casinolarında ki sistemin aynısını olduğunu söylüyor. filmin sonunda ise eski casino binalarının yıkılışı ve yerine gelen yenileri, gerçek görüntülerden kurgulanmış. arka arkaya yıkılan bu binaları izlerken, ace'de sesiyle bize kendi imparatorluklarının çöktüğünü itiraf ediyor. vegas'ta bir devir bitiyor. artık casinolar manav arkasında toplantı yapan yaşlı italyan mafya babaları tarafından yönetilmiyor. (bu "eski- yeni" savaşı az sonra goodfellas filminin kan dondurucu bir cinayet sahnesinde de , micro-cosmos olarak sergilenecek.) büyük şirketler her şeye hakim. ama bu yeni piramitlerin parası da aynı kirli oyundan geliyor.