vakti zamanında başka yerlerde de bir şeyler karalardık. günün birinde rüzgarın birisi bizi itü'ye attı. iyiydi, hoştu, aklı başında yazarlar vardı. okunuyordu, okutuyordu, yazdırıyordu... nesiller arasındaki garip çekişmeyi bir kenara bırakırsak hemen herşey iyiydi. afedersin ama açtığın başlığı sikeyimi hak eden başlıkları da ayrı bir yere koyalım; ortalık güllük gülistanlığa benziyordu ilk günlerde.

aslında siyasetten konuşmayı falan pek sevmem. tahrik unsuru devreye girmediği müddetçe ağzımı da açmam, parmaklarımı da oynatmam. lakin "4. nesil" unvanını göğsüme yapıştırdığım gün, ülkenin garip günler yaşadığı bir döneme denk geldi. akpartililerle bok partililer bir birine girmek üzereydi, sol taraftakiler sağ taraftakilere diş biliyordu, sağdakiler de "sıkıysa çıkışa gel" diyorlardı.

sağ-sol arasındaki fikirler her türlü platformda doyasıya çatışılıyordu, itü'de de durum farklı değildi. aklı başında, saygı-sevgi dedikleri zımbırtıda çatışanlara lafımız yok, zevk saçıp, keyif veriyorları ama bir de gençlik ateşini engelleyemeyenler vardı...

ilk başlarda "herhangi bir topluluğun sinir uçlarına dokunmayın gençler. sonuçları büyük olur" diye uyaran, devamında nasihat veren satırlar döktürüyordum ama sonradan bir şeyler oldu ben de kendimi hengamenin ortasında buldum. yazıların tahrik gücü yükselmeye başlayınca baktım olmuyor, anladıkları dilden cevap vereyim dedim.

yazdıklarım, söylediklerim her ortamda dile getirilemeyen şeylerdi. sakıncası büyüktü, muhtemelen sonuçları da ağır olurdu. lakin zembereği boşaltalı çok olmuştu. yazdım da yazdım... hatta bu süre içerisinde sözlükteki arkadaşlardan da dışarıdakilerden de bir çok uyarı aldım. özetle ""oğlum biraz daha yumuşak yaz, bak bilmem kim ince ince giydiriyor sen de onun gibi yap. bu yazdıkların bir gün götüne girecek" diyorlardı. aldırmadım devam ettim. perfetto isminin bir süre sonra dikkat çekmeye başladığını fark ettiğimde de kuyruğumu kıstırıp oturmadım, çizgimi bozmadım*(*erdemli yazar)...

şu bir gerçekki olanı olduğu gibi yazdım. götümden sallamadım, kanıtlayamayacağım şeylerin üstünde durmadım. zaman zaman atatürk düşmanı gibi bir izlenim bıraktım ama asıl meselem kolpa atatürkçülerdi, halk düşmanı halkçılardı... itiraf ediyorum; ben de damarıma basanların damarına bastım, pişman olmadım. kimlerin canını sıktım bilmem ama nihavenduyek ile aynı saatlerde kardeş kardeş uçurulduk*(*sanırım o popülaritesinin kurbanı oldu).

yiğidi öldürürsek hakkını da vermek hoş olur. zevkli bir sözlüktü, kaliteli isimlerle dost olduk. çok eğlenceli zamanlar geçirdim. mesai başında sözlüğe girer akşam olduğunda çıkardım. bir alışkanlığı terk etmek kolay değil, uçtuktan sonra başka sözlüklerde de bir şeyler karaladım ama ne yalan söyleyeyim aynı keyfi alamadım. neyse böylelikle haklarını da vermiş olalım çocukların. onlar orada takılsın biz burada keyfimize bakalım...
baş yazar (!) olma hevesindeki yazarlarıyla meşhur sözlüğümüzdür. öle ki başı çekelim derken hırslarını asla makbul görmedikleri eleştiriye kalkışmış olan yazarların üstüen boşaltan yazarlarıyla kalbimdeki seriiin yerini almıştır.
hakkında yapılan yersiz eleştirileri kaldıramadığımı farkettiğim *(*bana göre)internetin en güzel yanlarından biri. çeşitli mecralarda sağa sola sallanan intikad oklarının, şahsıma sanki götüme götüme saplanıyormuş hissi veriyor olması da eklemeden geçemeyeceğim bi durum.

durumun çünküsü ise şudur: bu sözlükte yaklaşık üç senedir yazıyorum ama ne faşist-keyfi yönetimi, ne oroğspuçocığua moderatörleri, ne de hatun avına çıkmış aborijinleri görmek nasip olmadı. mükemmelliyeti beklemiyor kimse fakat ben mi başka bi yerde yazıp çizdim bunca yıl, yoksa şuursuz intikad legolasları mı bilemiyorum.

aksi örneklerine de tanıklık ettiğim zamanlar da oldu lakin ki çoğunluk itibarıyla okçu kişi kendine biraz baktığında durumun çoğunlukla hallolacağı fikrine inanmışımdır hep. keza ortada hata, yanlış, yanılgı, falan, filan varsa bütünüyle itü sözlük'e de ait olabilir ama her alanda şuursuzca yerip, sövmek için yeterli bi sebep değil bu. aksine oyundan çıkarılınca eve gidip, ağlayarak annesine şikayet eden çocukları anımsatıyor feci derecede.

son olarak bu şekilde davranmayan insanların varlığının gayet de farkında olduğumu ve halihazırda sonsuz saygı beslediğimi belirtip, "yapıcı eleştiri ilaç gibidir." kelamı ile neticeyi kucağınıza bırakıyorum.
ilginç bir oluşum. moderatörlerinin hangi duygularla hareket ettiklerin saptamak gerçekten insan ötesi bir gayret gerektiriyor. yazarlık hayatım boyunca ilk defa itü sözlükte uçuruldum. dandik bir gerekçeyle bence. onlar için ne kadar haklı olursa olsun bence haksız bir gerekçeydi ve onlara kırıldım. bunu burdan duyurmak istiyorum. kırıldım lan size. okurken güleceksiniz biliyorum pis fareler sizi. neyse ben anlatayım olayı siz karar verin sevgili okuyan araştıran güzel insan..

vakti zamanında, bu satırları karalayan şahsım, itü sözlük te bir anketle karışılaşır. anketin adı odunla dövülesi insanlardır. aslında anketlere entry girmeyi sevmeyen ben, nasıl olmuşsa, o an içimde hangi fırtınaların etkisinde kaldığımın farkında olmadan, bir entry karalamışım. kimmiş bence odunla dövülesi insan ; rte ve tayfası imiş.

aradan iki üç gün geçer. çöp kutuma bir ileti düşer. yazdığım entry "hukuken sakıncalı olabilir" gerekçeli sebeple imha edilmişti. yok aslında büyütülecek bir konu değil. silsinler. önemli değil. hangi mantaliteyle yaptılar bunu diye düşündüm sonra. birader, benim bu entryi siliyolarsa, şahsa atfen yazılan tüm entryleri silmeleri gerekmez mi ?

aklıma kurt düşüren bu düşünceyi, hukuken sakıncalı olabilir başlığı altında paylaştım. üstüne birde güldürmeyin kendinize diye sinir edici bir hitap kullandım. intikamımı almıştım onlar farkında değillerdi. ben onlara öyle alaycı şekilde, öyle aşağılayıcı bir şekilde gülmüş, onları gözümde öyle yerlerin dibine sokmuştum ki, içsel rahatlığımı anlatamam size.

uçuruldum nihayetinde. tebrik ediyorum burdan o ufak arkadaşları. saygılar sunuyorum.

itü sözlük kötü bir yer midir derseniz, geyikleşerek forumlaşma yolunda ilerleyen bir sitedir diyebilirim sizlere.
az önce uçurulduğum yer. salağın biri msj atıp ''çaylak olacaksın'' bile dedi, ki ben o sıra 'asjdaskdhaskjdhada' kabilinde gülüyordum entrynin, yok yok, girinin birinde. 10 dakika kadar uçurun beni layn, diye sayıkladıktan sonra, açtığım bir başlık sonucu dallamanın biri uyandı, ve bir tekme attı ki, hiç hissetmedim. hayır güldüğüm şey salağın açtığı başlıkta küfür ederken, diğer salağın msj atıp çaylak olacaksın demesi, 'sokayım çaylağa' demem üzere 'ha oke' demesi, ve akabinde de 'itü sözlük iyidir' diyerek beni kopartması. ulan iyi diyelim hadi de, ''güngörende bombayı trabzonspor patlatmış olabilir'' diyecek kadar salak adamları bünyesinde barındıran, espri anlayışına, neyse küfür etmiyecem tamam. uçtum babe, haha. zaten yazmıyordum da, onu görünce dayanadım.

şuradan bakılabilir haha: http://www.laneth.us