ekim '05 de sel yayıncılık tarafından basılan küçük iskender kitabı. yazar bu kitabıyla, ilk kez 2006 yılında düzenlenen melih cevdet anday şiir ödülü'nün de sahibi olmuş; kendi deyimiyle de, iskender'i öldürmediğinin anlaşıldığını, yani beraat ettiğini dile getirmişti. kitap gemi' ile başlarken, okur da güvertedeki yerini alıyor, ve başlıyor seyir. gemi'nin dahil olmadığı üç bölüme ayrılmış kitap: 'satanica,' 'kahabat, ahbabım benim' ve 'ruh randevuevi'.

öyle şiirler var ki içinde, kazanılan ödülü hak ettiğini anlıyorsunuz hemen. gemi öyle vuruyor ki açılışta, alabora olmaktan korkuyorsunuz. satanica'ya yumuşak bir geçiş yapınca, ardı ardına geliyor şiirler. pabuçlarım diyor, şerefleks diyor, çatık kapı diyor, ve bu böyle gidiyor..

benim en sevdiklerim ise: neoplazma tapınakları, gemi, verev muskalar, eski dilde eski, tilkilerin iq su, onlar ve ziyankarne.. ah, elbette tüm şiirlerin ayrı bir büyüsü var; lakin bunlarda auramı değiştiren, etkileyen şeyler var. belki de bercesteleri yüzündendir. öyle.

ek: unutmuşum. yazarın kitapla ilgili bir röportajına şuradan ulaşılabilir: http://www.radikal.com.tr