biraz da tom amca'dan dem vuralım dedik sabah sabah; güzel adam, seviyoruz.

70'lerden bir parça bu da. the doors açıktı, tom abimiz daldı içeri. tom waits'ten bahsediyorum, the doors belki daha sonra.

kadife gibi naif bir şarkı. lirikler havada uçuştuğu anda aurası değişiyor ortamın canlar. 3' 53'' lük bir şey bu da. keşke daha uzun olsa, keşke o buram buram sigara ve viski kokan, ve her şarkıyı hissederek, sesini ona göre ayarlan tom amca hiç susmasa diyebiliyorsunuz, size bağlı bu hissiyatlar.

yalnız bazen bi' taraflarınıza koyabilitesi yüksek; bilite ile biten cümleler kurdurabilecek kadar da ruh halinizin bozulmasına neden olabilecek bir şeydir. zaten baksana şarkının adına; karıcığım bana eroin koya deseydin ya muhsin gibi; cık cık cık.
olmayacağını bile bile kendini engelleyemeyen bünye şarkısı. işin yine umutlara kalması. neden ona seni seviyorum diyemiyorum'un cevabını ararken, tom yanımda sanki. sesi kulaklarımdayken hala bir umut var. sanki dönüşü var bu yolun da, attığım her adım bir öncekini siliyor. yolum kaybolmasın biryerlere, ekmek kırıntıları atıyorum. kuşlar bana yol göstereceklerine ekmeklerimi yiyorlar. ağaçların dört bir yanı yosun. kendimi itip suyun yüzüne çıkacağım bir dip yok ama dibe o kadar yakınım ki.
işte bu yüzden;
umarım sana aşık olmam.
umarım bana aşık olmazsın..
galiba sana aşık oldum...