başlangıçta kızın da ailesinin rızasıyla gerçekleştirilen, üzmez'in karısının da onay verdiği 14 yaşındaki sabi sübyanın harcanması olayında başrol oynayan üzmez artık kendi gazetesi tarafından bile savunulamayacak kadar batmış bir durumdadır. vakit gazetesinin geçen gün baş sayfadan verdiği haberde de açıkça yazıyordu bu. (haklı olarak) hedef tahtası haline getirilen üzmez'in şahsında bütün islami camia suçlanmaktadır bugün. ne yargıçların satılmadığı, ne adli tıppın şerefsizleşmedi kaldı. akp zaten himayesine almış(mış).
esas mesele türkiye'deki muhalafet sorunu. hangi soruna nasıl yaklaşacağını bilmeyen bir sürü muhalif ortalıkta dolanmakta. seçim ertesi de ağlamaklı ağlamaklı olur bunlar. ulan! bu kızı dedesi yaşındaki herife veren aileye kimse laf demiyor, çünkü sonradan şikayetçi oldu arkadaşlar. baştan vermiştin kızı hacı dayı? bunu sorgulayan yok.
yasalarımız zaten ezelden beri tecavüzcünün yanında yer almakta, bunu da sorgulamıyorsun... neymiş efendim, akp bu adamı kurtarma operasyonuna girişmiş. ya hu, kızcağıza kimse sahip çıkmazken, herkes birilerinin kuyusu ile meşgulken akp'li kadın bakan almadı mı kızı korumaya? aldı... bunu bile akıl edemeyen bir muhalefet anlayışımız var malesef. sadece üzmez konusunda da değil değil, her çektiği şut kendi kalesine gol olan bir ana muhalefete sahibiz.
velhasıl, muhalifler bu kafayla devam ederse biz daha çok yüzde 47-67 hesapları yaparız. hükümeti eleştirecek muhalif, milletin uçkuruna, şahsi yolsuzluklara değil, icraatlerdeki uygulama yalnışlarına dikkat çekmeli. böylelikle onlar değil sen geldiğin zaman senin neler yapabileceğini anlamış oluruz. yoksa ki bugun değil chp, kim gelirse gelsin üzmez tipi sapkınlar her zaman olacaktır.
"islamcı" camia arasında sahip olduğu tüm karizması ahmet emin yalman'a sıktığı üç kurşundan mürekkep olan üç kuruşluk yazar. her satırında buram buram milliyetçilik, ham yobaz kaba softalık sezilirken bile hala sıktığı kurşunların ekmeğini yer.

her iki tarafın rızası dahlinde gerçekleşmiş olsa dahi vicdana aykırı olacak bir birlikteliğe din temelli bir meşruluk kazandırma gayreti içerisinde olan camianın ekabir takımı zaten iyi durumda olmayan midemi bulandırmaktan öte geçemiyor. her lafına tekbir çektiğimiz abdurrahman dilipak'a bakın hele! "bir takım medya"ya "yıllardır lolita gazeteceliği yapan sizlerdiniz." diye veryansın ediyor, ah işte buraya kadar senin plastik sanatkarlığın. parmağa bakma abdurrahman, başımızı ağrıtma.

başbakanın "ya sev ya terket" sözüne alkış tutarken ahlak ve vicdan yarışına girişen konjönktür erbabına verip veriştirmeyi parmaklarıma yorgunluk addediyorum. zira onların kıymetleri içinde bulundukları bataklıktan menkul.
yapmak yetmez savunmak lazım!
evvelde bu işi yapanlar kurbanların kürt, arap, viet, çinli oluşlarını dem ederlerdi savunu kasesine. şimdi zaman az değişti yahut ev bark alınan kız ailesini rencide etmemek için farklı yollar aranır oldu.
biri kalktı iü'de bu adama karşı imza toplayan gençlere kötekle saldırdı. (müslüman gençlik)
biri kalktı manşet attı: "bu sefer üzdü" diye, devam etti nikahına lacaktı diye. (vakit)
biri kalktı: yasayı değiştirmeye niyet etti. (sen bil bakalım kim, orta parmak olmasın)
biri kalktı: nazım da karısını millete peşkeş çekiyordu dedi (yavuz bülent bakiler)
biri de geldi dedi ki, hani bana hani bana, işte onu ben gördüm ulucanlar müşahadede, şişlediler 23 yerinden, afiyet olsun...