ne güzel birşeydir bunu söylebilmek. hiç birşey beklemeyen hiç bir hayal kırıklığına uğrayamaz. nedense insanoğlu birşeyler bekler beyhude yere. olmayaınca karalar bağlar.

oysa özgürlüğün yolu beklememekten geçer. birşey istememekten geçer. ne kadar az şey ihtiyaç duyarsak ne kadar az kariyermiş suymuş buymuş paraymış falan filan demezsek eğer o kadar mesut oluruz.

tam tersinde ise hep bir kırıklar yaşarız. bu kırıklar cam kırıklığına benzer yahut benzer. cam kırığı el keser fiziken öbür türlü ise çok şey keser.

çok şeylervardır mesela aklımızın alamadığı şeyler. ama aklımız alamadığı halde yine akılla çözmeye calışırız. sonuç babayı almak bile olsa. dil bilgisi problemi biyoloji ile çözülmez bunu pas geçeriz. ama inatla hala dil bilgisi problemlerini dil bilgisi kuralları ile çözeriz.

bir golyat indiririz bin bir golyat gelir yerine. onlarda iner.

ama nereye kadar?

memleket dolmuş golyatla biter mi kafasına kaya atmakla?

bitmez bitmediği halde biz bir mum gibi biteriz.

en güzel şeydir hiç birşey umurumda değildir demek.

bunu sağlayabilmek.

bir kadeh şarap bir calışacak iş sarapla berabner yenilecek kıvamında cheaddar peyniri yeter insanoğluna fazlasına gerek yok.

ama fazlasına isteriz.

evde sevildiğimiz saydığımız ve karşılında sevilip sayıldığımız birilerini isteriz.

ama neden?

çocuk yapmakl için mi?

cocuklar insanlığın utkusu ama bireylerin yıkımı değil midir?

kafam ağrıyor beynim yerinden oynuyor. tırnak akası melun melun suratıma bakıyor ve entryi kısa kesiyorum aydın havası olsun diye.

fakat,

fakat...

fakat ....

şunu da unutmuyorum;

var olan evcil domuzlarınıza boyun eğin siz. var olmayan tanrılarımın
yolundan gideceğim ben.

insan kalacağız biz bağışlanmazlık pahasına.

fonda ise varsa varsa belki hisar buselik bir şarkı yahut saba makamından birşeyler işte.