aga kızgınım, kırgınım ve de saçılmış bir nar uyarınca!
şimdi bizim bir bölümümüz vardı, bizim çok bölümümüz gibi kullanılmayan ama olan bir parçamız: gözde. bu pek işe yaramasa da özellikle oylama sisteminin kalkmasının ardından, bir yazıyı çok beğenen kişinin elinin altında bulunan bir imkan gibi işte orada duruyordu. çok mu beğendin, yazarına mı yazılıyorsun (mümkün mü), bir ima da mı bulunacaksın, "gözdelerime ekle" diyordun. aferin.
aga, ben anlattım 15 yaşındayken ezginin günlüğünün kasetlerini almaya başlamıştım, ama neden ezginin günlüğü olduğunu anlamam 5 yılımı aldı, kasette grup üyelerinin adlarına bakıyorum, ezgi hangisi diye. ama işte bu tür mallıklar ve disleksi sorunları gibi şeyler bana ve we'ye özgü. burada kimse gözde'nin kim olduğunu, güzel olup olmadığını, yaşını ya da ilişki durumunu sorgulamadı şu ana kadar. hiç değilse minimal bir grup olmamız nedeniyle ve bir yerden bacımız, kardeşimiz çıkma ihtimalini düşünerek bize yansıtmadılar sorgulamalarını. buna rağmen "anlaşılır olmadığı" kanısına varıp (her nasılsa birinci çoğul şahıs) adını değiştirdik. ne yaptık: favori! berber dükkanındayız ya.
evet kadın eli, evet canım benim.
şimdi bu isme itiraz ediyorum, ama ne itiraz etsem yargıçtan siktir yiyor, hayır ben anlamadım ki bir de sözde "benimle baş edemiyormuş" da bilmemne. we'den destek isteyeceğim, o da andropoza girdi herhalde buralarda değil. nedir ya? cevap veriyorum, eli böğründe analardan... hiç de uygun olmamış işte.
başkaldırıyorum, ben bir bıçak ucuyum olduğumdan.
peki ne olsun diye soruyor, bak bir de soruyor, ama niye soruyor, sırf yarın bir gün demokrasi adına ajite etsin kendini diye soruyor, sonra diyecek sormadık mı diye. olm var ya hep siz şımarttınız bu çocuğu, hep sizin yüzünüzden böyle oldu. ne olsun peki, hayde bir fikir verin.
ben dedim ki "bi'alex" olsun dedim, bence olur, komik işte eğlenceli, popüler falan. ona itirazı -bak, o biraz haklı gibi geldi bana da- öyle popüler şeyler hem anlaşılır olmadıkları gibi hem de çocukça bir şey olunca atlıkarınca... onu anlamadım tam ama haklı olabilir. evet kutsandınız mk konusunda çok çemkirmişmişim, o yüzden olmazmış öyle ciddiyetsizlik.
sonra dedim ki "kotasyon" olsun, onu da beğenmedi. hayır neyini beğenmedi. tamam çok anlaşılır gelmiyor ama aslında önemli bir şey. bakın bunu yazarım anlatırım bir ara, ama hatırlatın unutmayayım yazmayı. bu esasen karl krauss'un bulduğu ama hakkını benjamin'in verdiği bir yöntem ki "hakikatin" gerçek kuruculuğu ancak onunla olanaklı. böyle iyi olurdu, tamam çok iddialı falan gibi ama iyi olurdu. e onun orijinali var, "quote" gibi o da olur. yok ama olmaz, niye o dedi de ondan.
arkadaşım favori ne ya? bir yorum yazınız öneride bulununuz, beni destekleyiniz lütfen.
we saflara gel sen de, tek başıma inan baş edemiyorum artık, ömürden yemeye başladı.
şimdi bizim bir bölümümüz vardı, bizim çok bölümümüz gibi kullanılmayan ama olan bir parçamız: gözde. bu pek işe yaramasa da özellikle oylama sisteminin kalkmasının ardından, bir yazıyı çok beğenen kişinin elinin altında bulunan bir imkan gibi işte orada duruyordu. çok mu beğendin, yazarına mı yazılıyorsun (mümkün mü), bir ima da mı bulunacaksın, "gözdelerime ekle" diyordun. aferin.
aga, ben anlattım 15 yaşındayken ezginin günlüğünün kasetlerini almaya başlamıştım, ama neden ezginin günlüğü olduğunu anlamam 5 yılımı aldı, kasette grup üyelerinin adlarına bakıyorum, ezgi hangisi diye. ama işte bu tür mallıklar ve disleksi sorunları gibi şeyler bana ve we'ye özgü. burada kimse gözde'nin kim olduğunu, güzel olup olmadığını, yaşını ya da ilişki durumunu sorgulamadı şu ana kadar. hiç değilse minimal bir grup olmamız nedeniyle ve bir yerden bacımız, kardeşimiz çıkma ihtimalini düşünerek bize yansıtmadılar sorgulamalarını. buna rağmen "anlaşılır olmadığı" kanısına varıp (her nasılsa birinci çoğul şahıs) adını değiştirdik. ne yaptık: favori! berber dükkanındayız ya.
evet kadın eli, evet canım benim.
şimdi bu isme itiraz ediyorum, ama ne itiraz etsem yargıçtan siktir yiyor, hayır ben anlamadım ki bir de sözde "benimle baş edemiyormuş" da bilmemne. we'den destek isteyeceğim, o da andropoza girdi herhalde buralarda değil. nedir ya? cevap veriyorum, eli böğründe analardan... hiç de uygun olmamış işte.
başkaldırıyorum, ben bir bıçak ucuyum olduğumdan.
peki ne olsun diye soruyor, bak bir de soruyor, ama niye soruyor, sırf yarın bir gün demokrasi adına ajite etsin kendini diye soruyor, sonra diyecek sormadık mı diye. olm var ya hep siz şımarttınız bu çocuğu, hep sizin yüzünüzden böyle oldu. ne olsun peki, hayde bir fikir verin.
ben dedim ki "bi'alex" olsun dedim, bence olur, komik işte eğlenceli, popüler falan. ona itirazı -bak, o biraz haklı gibi geldi bana da- öyle popüler şeyler hem anlaşılır olmadıkları gibi hem de çocukça bir şey olunca atlıkarınca... onu anlamadım tam ama haklı olabilir. evet kutsandınız mk konusunda çok çemkirmişmişim, o yüzden olmazmış öyle ciddiyetsizlik.
sonra dedim ki "kotasyon" olsun, onu da beğenmedi. hayır neyini beğenmedi. tamam çok anlaşılır gelmiyor ama aslında önemli bir şey. bakın bunu yazarım anlatırım bir ara, ama hatırlatın unutmayayım yazmayı. bu esasen karl krauss'un bulduğu ama hakkını benjamin'in verdiği bir yöntem ki "hakikatin" gerçek kuruculuğu ancak onunla olanaklı. böyle iyi olurdu, tamam çok iddialı falan gibi ama iyi olurdu. e onun orijinali var, "quote" gibi o da olur. yok ama olmaz, niye o dedi de ondan.
arkadaşım favori ne ya? bir yorum yazınız öneride bulununuz, beni destekleyiniz lütfen.
we saflara gel sen de, tek başıma inan baş edemiyorum artık, ömürden yemeye başladı.