" sigmund freud (asıl adı: sigismund schlomo freud) 1856-1939 yılları arasında yaşamış ve ünlü psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan tanınmış avusturyalı nörolog. "

ismi girin google yada başka arama motorlarına karşınıza tam olarak bu paragraf çıkacaktır. freud' u öven yüzlerce sözcüğün ardı arkası kesilmeyecektir. vay freud şurda şunu demişte, burada bunu yapmışta, aman ne başarılara imza atmışta, şu kuramı varmış, şu hipotezile bilmem neye temel sağlamışta, bir sürü saçmalık kanıtlamışta....vs.vs.vs...

bense size bir şey fısıldayacağım: bu herif pisliğin ta kendisidir. tam bir ruh hastası olup aynı zamanda pis bir seksomanyaktır. aslında bize çok büyük ipuçları vermiştir. mesela kuramlarının tamamı cinsellik üzerinedir. birazdan bazılarını tek tek yazacağım ve tek tek açıklayacağım ama önce izin verin biraz içimi dökeyim. işi gücü cinselliktir bu herifin. tam bir suçludur.

suç hata yapmakla olmaz. bu suçun tanımı değildir. suç sonuçlarını bildiğin ve gördüğün halde başka insanlara, hayvanlara verdiğin zarar demektir. sokakta ki kedinin kuyruğunu kesiyorsanız suçlusunuz! iftira atıyorsanız suçlusunuz! kendi menfaatleriniz için inanmadığınız şeyleri insanların size olan güvenini kullanarak ortaya atıyorsanız suçlusunuz!

freud, insanları işlediği suçlara inandırmış ve ortaya attığı kesin ifadelerden oluşan kuramlarıyla yüzlerce insanın hayatını karartmış bir suçludur.

freud, "cinselliğin bebeklikten başladığını söyler. ona göre meme emme ile elde edilen cinsel tatmin, annenin sütü kesildikten sonra parmak emme ile elde edilir."
inceleyelim... bebeklikten başladığını öne sürdüğü şey cinsellik. yani cinsel dürtüler. yani cinsel tatminler.

aynı freud şunu da söylemiştir: "eğer kişide sorun yoksa doğumundan sonra ömrü boyunca cinsel tatmin, genital bölgeden sağlanır. eğer kişide bazı sorunlar varsa o takdirde, cinsel tatmin anal ve oral birleşmelerden sağlanmaya çalışılır."

bre katil; eğer bebekler emme yoluyla cinsel tatmin sağlıyorsa o zaman her bebek cinsel sorunla doğar. e iki cümle sonra bunu söylemişsin. hangisi doğru! işine geldiği zaman bunlardan hangisi keyfine uygunsa o mu doğru?

"daha sonra anüs bölgesini ellemek ve dışkıyı olabilecek en uzun süre bağırsakta tutmanın cinsel tatmin amaçlı yapıldığını, böylece bağırsak mukozasına uygulanan basınçtan cinsel tatmin elde edildiğini söyler." sorarım size hangi bebek aman tutayım kakamı der. ya apaçık ortada insan fizyolojisini bilen, hatta buna da gerek yok, diyelim ki fizyoloji ne daha onu bile bilmiyoruz, hangi bebek altına yapmaz ulan tutayım der? olur olmadık yerlerde altına yapan bebekler ot mu oluyor, cinsel tatmini bi onlar yaşamadığına göre basbayağı ot oluyorlar işte. bir de ne alaka bağırsak mukazasıymış hödö hödö hödö, bik bik bik... iyi o zaman genel evlere ne gerek var, tutayım kakamı olsun bitsin... cık cık cık...

ahan da bir yenisi daha: "çocuk, ana zevk kaynağı olan genital bölgenin, rastgele bir yere sürtünmesi veya yanlışlıkla elleme sonucu, o bölgenin verdiği cinsel tatmini keşfeder." haaaa... ondan sonra çocuk habire mastürbasyon yapar. ya ağzımı bozduracak şimdi! oyun oynamaz, saçlambaç olsun, istop olsun böyle ne bileyim yakantop olsun, ebe-sobe boş işler bunlar. ya hiç arkadaşlarına şöyle seslenen bi çocuk duydunuz mu tanrı aşkına... "arkadaşlar gelin biraz mastürbasyon yapalım ali'lerin bahçede..." yada dur dur şöyle: "arkadaşlar gelin biraz genital bölge sürtmesi oynayalım." hahahaha... neremle güleceğimi bilemedim valla... cık cık cık...

işte bir yenisi daha ama bu konuda bir bayan olarak söyleyecek çok az şeyim var: "hiçbir erkek, cinsel ilişki kurmak istemeyeceği bir kadınla yakın arkadaş olmaz" yani bilmem... benim çok sosyal erkek arkadaşım var, aralarında evli olanlar, kardeşim dediğim hatta yeni moda kanka dediğim, evlenmeden önce eşini benimle tanıştırıp onay isteyenler bile var...

yeni teoriye geçelim... "her erkek ve her kız ergenlik çağında bulunduğu ortam ve çevresinde birisine karşı cinsel istek duyar" eh... biraz... doğruluk payını şuradan veriyorum. kendimden biliyorum, lisedeyken okulun basketbol takımının gözde oyuncusu (ek bilgi: aynı zamanda feci yakışıklıydı) erhan bana ilgi duyuyor diye aldığım duyum üzerine, aman bi havaya girmiştim, aman bi elektriklenmeler, böyle göz göze gelince kızarmalar, bozarmalar, neyse çok fazla deşifre etmeye gerek yok, tamam ilgim vardı işte. ha ben bunu şununla ilişkilendirmiştim. arkadaş popüler ya benimki kendini kanıtlama çabasıydı biraz... ama ilgi mi, ilgi kardeşim! ölmüş adamın günahına(!) girmeyeyim şimdi.

sırada ki teori: "oedipus karmaşası" : "farklı cinsten olan ebeveyne karşı cinsel duyguların, aynı cinsten olana karşı ise düşmanca duyguların oluşmasıyla belirlenir. erkek çocuk annesine sahip olmak ve babasını aradan çıkarmak, kız çocuk annesini uzaklaştırarak babasına yakınlaşmak ister." bu nası bişey ya, bunu bi yere yazsak, taksim meydanına mesela "buraya işeyenin annesi hayat kadınıdır" yazan duvarla aynı tepkiyi almaz mı?

ya şu ne oluyor? id, ego, süper ego... bu üç kardeş birbirleriyle sürekli itişme, kakışma, aman ben üstün olayım çabasındalar... id bilinç altındaki hayvani dürtüler yani bir bebek diyor mama ister ağlar, altına eder ağlar, canı yanar ağlar vs... ego, dur annemin azıcık işi var der bekler. süper ego annemin işi varken ben acıktım, allah beni kahretsin der, suçluluk yaşar. yani diyor ki bu zibidilerden hangisi üstün gelirse sen o derece manyaksın. ego üstün geliyorsa sorun yok ama diğerleri geliyorsa açılsın ne kadar psikiyatri kliniği kapısı varsa sen gidiyorsun!

ya daha tartışmaya gerek var mı? arkadaşlar bu adam bir katil! olanak kısıtlılığı sebebiyle nöroloji dalında uzmanlık yaptığı halde beyinle ilişki kurulduğu için ruh bilimlerinde ilah ilan edilmiş ve teorileri tüm dünyaca kabul edilmiş bir katil!

yıllarca kurduğu saçmasapan kuramlarıyla çocukların ergenleri tahrik edişlerini içeren kitaplar yayınlamış ve yüzlerce ensest ilişkiye maruz kalan insan öldürülmüştür. o'na göre (ruh çözümlemesinin tarihi kitabından) çocuk libidosunu kontrol edemez ve erkek çocuklar anneyi, ablayı, kız çocuklar babayı, abiyi baştan çıkarırlar. yani ensest ilişki kurarsanız bir çocukla bu sapıklık değil, çocuğun libidosunu kontrol edemeyişi oluyor.

hah şimdi de geldik katilin sapık olduğuna....

şimdiye kadar saydıklarım freud'un sadece mesleki hayatı... bir de aile hayatı var ki evlere şenlik, asıl dram burada başlıyor bana göre. pek çok kaynakta freud'un 3 çocuğundan söz edilir. ilk kızı 1887 de doğan mathilde, ilk oğlu 1889 da doğan martin, ikinci oğlu 1892 de doğan ernst... ikinci kızı sophie'nin çok az kaynakta adı geçer. sophie 1894 yılında dünyaya gelmiş ve bir psikiyatrist olmuştur. 1920 de de yani henüz 26 yaşındayken hayatına intihar ederek son vermiştir. zaten hiç hastanelerden çıkamamıştır. görev yaptığı klinikte zaman zaman hasta olarak zaman zaman da doktor olarak bulunmuştur. çünkü yıllarca babası tarafından tecavüz edilerek bu hazin sonu yaşamıştır. yani büyük adam sigmund freud yıllarca ensest ilişkiye maruz bıraktığı kızının ölümüyle beraber "haz ilkesinin ötesinde"; "yineleme takıntısı" ve "ölüm iç güdüsü" kuramını ilk kez açıklamıştır.

vs. vs. vs. ...

söylenecek söz kaldı mı?

...............

zaten sophie'nin ölümünden sonra allah belasını vermiş ve kanser tanısı almıştır.1939 da da çok şükür ki ölmüştür.

şu an gelişmiş ülkelerde freud teorileri tamamen sapkınlık adı altında nitelendirilirken, gelişmekte olan ve üçüncü dünya ülkeleri arasında yer alan toplumlarda halen okullarda ders kitaplarında temel psikanaliz adı altında öğretime sunuluyor.

buyurun buradan yakın ya da ne bileyim nereden yakarsanız yakın!