mahsuf karanlık bir sokakta akşama doğru henüz haziranın yakılmadığı saatlerde
ansızın serinliğin geceyle birlikte geldiği duvar diplerine düşen pullarım ışıltılarım
miladıdır aralık bırakılmış soluğundan elma kokuları taşıyan mektubun canımda
lütfedersin binlerce on binlerce kırmızı parmağımın gösterdiği gökyüzüne yıldızlara baktığımız
eşsizdir hem yeter tek bir sözcüğün bile sevginle düşlemeye, gülüşleri beklemeye.