iyice zıvanadan çıkmış durumda olan anamuhalefet lideri. biri lider mi dedi? ergenekon iddianamesi ile ilgili esip gürlemiş zat-ı muhterem. diyor ki bu belge iddianame değil, bbg evi tutanağı. ceza muhakemesi kanunu'nun 171. maddesini açıp okusa rahata erecek. yani koskoca mahkeme heyeti iddianameyi kabule şayan buldu; kanunen bir eksiği olduğunu düşünüp tamamlattırmak üzere iade etmedi; ama sayın baykal yine kimsede olmayan üçüncü gözüyle gerçeğe vakıf oldu. bu kadarına pes.
insanda biraz utanma olur. daha dün yargıya müdahalenin zararlarından söz eden birirnin; kovuşturma aşaması henüz başlamış, daha duruşması bile yapılmamış; delilleri ortaya konup tartışılmamış bir dava ile ilgili bu kadar rahatça atıp tutmaması gerekir kanaatimce. bu kadar tenakuz biraz fazla. ya "yargı filan umrumuzda değil, biz kendi menfaatimize bakarız" deyin; ya da bu tür kıvırmalara bulaşmayın. tiksintiden başka bir şey doğurmuyor yaptıklarınız.
"ergenekon'un avukatıyım" sözünü icra etmeye dünden razı olan baykal; adına konuştuğu partinin zaten yerlerde olan imajını iyice kirletiyor bence. biraz sussa adam sanacaklar, o darbımeseldeki gibi. ama susmuyor. susmaktansa saçmalamayı evla görüyor.
merak ediyorum: yarın, iddianamede adı geçen herkesin, üzerlerine matuf suçları işlediği şüpheye mahal bırakmayacak aleniyete kavuştuğunda, baykal yine böyle kendini paralayacak mı? benim beklediğim, paralaması yönünde. çünkü zaten mahkeme heyetini umursamadığını, yaptığı son açıklamayla gösterdi. dolayısıyla aynı mahkemenin verdiği kararı da aynı rahatlıkla ve pişkinlikle yerden yere vurduğunu zannetmeye, ama aslında kendini yerin dibine batırmaya devam etmesi için hiçbir mania yok.
dava aşamasında yeni deliller ortaya çıkması muhtemelken bu şekilde konuşmak bir hukukçuya yakışmaz her şeyden önce. akp'ye açılan kapatma davası, bu davadan çok daha soyut tehlikeler ve iddialara dayandırılmıyor muydu sayın hukuk ordinaryusu baykal? bu soruya vereceğiniz yanıt; edep ve akıl hudutlarına tecavüz eden son çıkışınıza da gerekli ve yeterli cevabı oluşturacaktır aslında.
insanda biraz utanma olur. daha dün yargıya müdahalenin zararlarından söz eden birirnin; kovuşturma aşaması henüz başlamış, daha duruşması bile yapılmamış; delilleri ortaya konup tartışılmamış bir dava ile ilgili bu kadar rahatça atıp tutmaması gerekir kanaatimce. bu kadar tenakuz biraz fazla. ya "yargı filan umrumuzda değil, biz kendi menfaatimize bakarız" deyin; ya da bu tür kıvırmalara bulaşmayın. tiksintiden başka bir şey doğurmuyor yaptıklarınız.
"ergenekon'un avukatıyım" sözünü icra etmeye dünden razı olan baykal; adına konuştuğu partinin zaten yerlerde olan imajını iyice kirletiyor bence. biraz sussa adam sanacaklar, o darbımeseldeki gibi. ama susmuyor. susmaktansa saçmalamayı evla görüyor.
merak ediyorum: yarın, iddianamede adı geçen herkesin, üzerlerine matuf suçları işlediği şüpheye mahal bırakmayacak aleniyete kavuştuğunda, baykal yine böyle kendini paralayacak mı? benim beklediğim, paralaması yönünde. çünkü zaten mahkeme heyetini umursamadığını, yaptığı son açıklamayla gösterdi. dolayısıyla aynı mahkemenin verdiği kararı da aynı rahatlıkla ve pişkinlikle yerden yere vurduğunu zannetmeye, ama aslında kendini yerin dibine batırmaya devam etmesi için hiçbir mania yok.
dava aşamasında yeni deliller ortaya çıkması muhtemelken bu şekilde konuşmak bir hukukçuya yakışmaz her şeyden önce. akp'ye açılan kapatma davası, bu davadan çok daha soyut tehlikeler ve iddialara dayandırılmıyor muydu sayın hukuk ordinaryusu baykal? bu soruya vereceğiniz yanıt; edep ve akıl hudutlarına tecavüz eden son çıkışınıza da gerekli ve yeterli cevabı oluşturacaktır aslında.