çok tanıdık söz, biliyorum, evet öyle.

yıllardır marx'a mal edilerek söylenegelir, fakat bu sözü ne zaman duysa kaynak soran bana şimdiye kadar kimse gerçekçi bir kaynak gösterememiştir. özellikle güler sabancı beş yıl oldu herhalde tüsiad başkanı olup da marx'ın kemiklerini sızlata sızlata bu sözü adını da söyleyerek aktardıktan sonra bana dert oldu bu durum. aradım taradım, ingilizcesine baktım, oralarda da çok söyleniyormuş ama kaynak gösteren yine yok. yani bir kez daha herkesin her zaman yaptığı gibi marx özetlerinden çalışılmış konu.

işin bu yanı da apayrı meseledir, koca koca profesörler utanmadan kitaplarında marx'ın adını da vererek onun hiç sözünü etmediği ama sovyet bilimler akademisinin kendisine giydirdiği kuramlardan söz ediyorlar. hoş o profesör kıymaları (ama böyle tavuk kıyması gibi, artıklardan yapılan) marx'ın çoluk çocuğunu bile yanlış hesaplayıp yazıyorlar, "biri gayrimeşru, 8 çocuğu var" diyene denk geldim. sayı yanlışını geçtim, o gayrimeşruluk bahsinde nasıl bu kadar eminsin ulan
dangoz, sen mi tuttun adamın şeyini? neyse tatsız hikayeler bunlar.

şimdi gelelim işin aslına, bakınız bende copy-paste yok, paragrafın tamamını buraya ellerimle (ama hijyenik ulan!) yazacağım ve sonra da kaynağını diyeceğim size ki öyle karılı kızlı entel ortamlarda (hala marx bahsi iş yapıyor mu lan orada?) aktarıp bonuslarıu toplayınız. dev hizmet, kampanyasız, kitapsız, buyrunuz:

"ama tarihi inceleyerek, insan yazgısının sonu gelmeyen değişiklikleri karşısında hayret etmeyi öğrenmiş olan; bu değişiklik tarihi içinde süreksizlikten başka sürekli hiçbir şeyin, değişiklikten başka değişmeyen hiçbir şeyin olmadığını görmüş olan; tarih tekerleğinin, bütün kuşakların gözyaşına bakmaksızın, büyük imparatorlukların harabeleri üzerinde acımasızca yuvarlanarak sakin akıp geçmiş olduğunu izlemiş olan, bir sözcükle, insanlık tarihinin basit çıplak gerçeklerinden hiçbir demagoji çağrısının ve hiçbir kışkırtıcı bildirinin daha devrimci bir etki yapamayacağını anlayacak görüşe sahip olan; buharın ve rüzgarın, elektriğin ve basının, topçu ateşinin ve altının keşfinin birbiriyle birleşerek bir yılda, daha önce bütün bir yüzyılın yaratabileceğinden daha çok değişiklik ve devrimler yaratan kendi çağımızın akılalmaz devrimci niteliğini kavrayabilmiş olan, gerçek çözümün bir avrupa savaşı doğurabilmesi olanağı karşısında, bu tarihsel soruyu kendisine sormaktan kaçınamaz."

tamamı tek cümledir ki ne müthiş bir cümledir. her neyse zat-ı muhterem bunu boğaziçi sorunu eksenli türkiye meselesine dair yazmıştır üstelik.
new york daily tribune
n: 3748, 21 nisan 1853
başyazı

doğu sorunu, sol yayınları, birinci baskı, s. 44.

canlarım benim.