Laneth

yazıyorum bir şeyler, kafamdan çok şey geçiyor.. ama geri siliyorum.. lanet olsun yazıp onu yayınlamak istiyorum.. onu da siliyorum... ne yazılır ki, ne söylenebilir ki bir çocuğun hayatının, küçücük bir yüreğin çarpıntısının durmasına dair..
ceylan;
o da uğur gibi henüz 12 yaşındaydı..
ceylan;
çoban kızı.. koyunlarını otlatırken havan atışında ölen küçük kız
ceylan;
parçalarını annesinin eteğinde taşıdığı yavru..
ceylan;
.........
ah be nazım usta.. senin küçük çozukların bir bir ölüyor bu ülkede.. oysa sen ne güzel demiştin "çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler" diye.. sence doya doya şeker yemenin tadına varmış mıdır ceylan? ah be nazım usta.. belki de uğur.ladır şimdi.. kocaman gözleriyle dünyaya bakıyorlardır ne olduğunu, ne olduğunu bilmeden..
yüreğim yanıyor.. boğazımda düğümlenen bir şey var ve isyan ettiriyor..
ceylan sahiden öldü mü be z???

1936'da moskova'da sosyalist gerçekçilik kongresi düzenlenmektedir. kürsünün sıkıcı ve resmi konuşmalarından sıkılan eluard (paul) konuşmasında sosyalist ülkeler hakkındaki bu muhteşem mutluluk tablosunu anlayamadığını söyler ve sorar: "yani sosyalist bir ülkede bir genç kızı tramvay ezse ne yazacaksınız?"
bu soruya yanıt veremeyen yazarlar, o günkü oturumu kapatırlar ve ölüm döşeğindeki akıl hocaları maksim gorki'nin yanına giderek yanıt almaya çalışırlar. sonraki günün oturumu kongre'nin resmi cevabıyla açılır: "sosyalist ülkelerde tramvaylar genç kızları ezmezler!"

tüm yazarlara soralım bu bir kongrenin ya da birçağın kapanış sorusu olsun; puştluk ülkelerinde havan topları genç kızları vurursa ne yazarsınız...

edit: puşt ülkesi yalan, puşt dünyası bu dünya ve zulamda kara kaplı bir sevda barındığından ã¶lemem.
edit:
http://www.atilimhaber.org

bu da mı asimetrik savaş lan dallamalar, adam olun iki dakka, kendi kendini mi bombaladı kızcaaz, hıyar sürüsü sizi, ta ebenizin amını siksin sizin bütün kürdistan.
sıkıldım olm yaşamaktan, bana da bir asimetrik havan topu bırakıverin.

puştların ülkesinde, bir ülke topyekun puştlaşırken biliyorum havan topları genç kızları vurmaz.

ve imf 50 bin afrikalı çocuğun katline ferman yazmışken ve ing bank'ın camı çerçevesi daha değerliyken ve barack obama nobel almışken dinamit koyun göğsümün üstüne, ceylan'a ağlamayacağım, ağlamayacağım karımın düşük yaptığı çocuklara, istesem de ağlayamayacağım karımın artık kısır kalmasına.

nobel'i havan topuna verin, konuşmaya kalkınca smokinlerinizi küle çevirsin, ceylan'ın anası toprağına kına döksün. daha da barış demeyin!

1936'da moskova'da sosyalist gerçekçilik kongresi düzenlenmektedir. kürsünün sıkıcı ve resmi konuşmalarından sıkılan eluard (paul) konuşmasında sosyalist ülkeler hakkındaki bu muhteşem mutluluk tablosunu anlayamadığını söyler ve sorar: "yani sosyalist bir ülkede bir genç kızı tramvay ezse ne yazacaksınız?"
bu soruya yanıt veremeyen yazarlar, o günkü oturumu kapatırlar ve ölüm döşeğindeki akıl hocaları maksim gorki'nin yanına giderek yanıt almaya çalışırlar. sonraki günün oturumu kongre'nin resmi cevabıyla açılır: "sosyalist ülkelerde tramvaylar genç kızları ezmezler!"

tüm yazarlara soralım bu bir kongrenin ya da bir çağın kapanış sorusu olsun; bir ülkede havan topları genç kızları vurursa ne yazarsınız...

edit:
http://www.atilimhaber.org

bu da mı asimetrik savaş lan dallamalar, adam olun iki dakka, kendi kendini mi bombaladı kızca'az, hıyar sürüsü sizi, ta ebenizin amını siksin sizin bütün kürdistan.
sıkıldım olm yaşamaktan, bana da bir asimetrik havan topu bırakıverin.

bir ülke topyekun puştlaşırken biliyorum havan topları genç kızları vurmaz.

ve imf 50 bin afrikalı çocuğun katline ferman yazmışken ve ing bank'ın camı çerçevesi daha değerliyken ve barack obama nobel almışken dinamit koyun göğsümün üstüne, ceylan'a ağlamayacağım, ağlamayacağım karımın düşük yaptığı çocuklara, istesem de ağlayamayacağım karımın artık kısır kalmasına.

nobel'i havan topuna verin, konuşmaya kalkınca smokinlerinizi küle çevirsin, ceylan'ın anası toprağına kına döksün. daha da barış demeyin!

ne diyim ki ceylan sana..
"12 yaşındaki ceylan önkol'un öldüğü patlamayla ilgili jandarma fezlekesinde ayrımcı ifadeler var: bu bölgedekiler terörü destekliyor... ceylan'ın akrabası dağ kadrosunda... bölge insanı devletten para almak için her konuyu istismar eder... "
işte fezleke böyle hazırlanır ceylan.ım.. sen 12 yaşıda bir çocuk.. of be ceylan of..

http://www.sendika.org

yıllar ne çabuk geçiyor, büyüyor musun?
bir yıl olmuş, makarna sofrada soğumuştur, bizim hallerimizde az değişiklik var dersem acırsın. gerçekten büyüyor musun?
büyüyen bir şeyler olmalıydı halbuki, değil mi ama? hiç değilse aşık olabilirdi kimilerimiz, bu tarihsel kötülüğümüzden. ya da daha normal olanı hiçbirimiz, hiç kimse artık aşık olamazdı, çocukların bombayla patlatıldığı bir dünyada aşktan daha büyük yalan yaşayabilir mi?
büyüyen yine de bir şeyler olmalıydı, öfke mesela, buna da acırsın, ama büyümeliydi gibi geliyor bana. senin büyüyemediğin kadar. oysa onu da unutyoruz. aslında bizim duygulara verdiğimiz isimler bunlar sadece ve aslında biz pek de duygu duymuyoruz.

neye dikkat ettim biliyor musun, sen büyümüyorsun, vesikalığın da. hiç değişmiyor, aynı kare, aynı yabancı gözler. yoktu değil mi gerçekten başka fotoğrafın. ve evet tek gerçek bu: yoksulluğumuz ve sefilleşmemiz büyüyor. bir ressam hiç değilse şarabı fazla kaçırdığı bir akşam senin resmini çiziverse.