ölüyken kitap çıkartan ender kişilerden. tek başına çıkartmasa da, kitabın yarısı ona aittir ki, yazar bir konuşmasında da dile getirmiştir bunu. (bkz: cehenneme gitme yöntemleri)
hikayesine gelecek olursak eğer;
7 mayıs 1996 günü aldığı yüksek dozda uyuşturucu yüzünden rumelihisarında, boş bir arsada ölü bunulmuş marxist bir junkie; ve beyoğlu'nun haylaz çocuklarındandır bu adam.
ben daha o zamanlar küçücüktüm, sakil bir yaratıktım; uyuşturucunun iç piyasaya nakledildiği, bir güruhun yok edilmesiyle sonuçlanan dönemlerdi o zamanlar, çiller dönemiydi biraz da..
bu adam, bu haylaz deli oğlan, benim yıllar sonra okuyacağım bir röportaj yapmıştı söz dergisiyle, şöyle diyordu: "inandığım hiçbir ideoloji yok. değerlerin hepsi yapay. gerçek değerlerin hepsi yok olmuş, inanacağım insanlar yok. riyakar ilişkiler, düzenbazlıklar... bunlardan hangisinin içine girip beraber olabileceğimi bilemiyorum. hiçbirine ait değilim..."
sıkılmıştı anlayacağınız. düzenden, kapitalizmden nefret etmişti sigarası eline çok yakışan delikanlı.
o röportajından 1 ay sonra gitti can; overdose'dan öldü. yitirildi. ondan bize kalan birkaç şiirimsi, birkaç çizim, ve afilli bir fotoğraf kaldı. *(*the kırmızı başlıklı istasyon şefi)
biri daha var, can gibi, can'lar gibi. ona da şuradan bakabilirsiniz: (bkz: kanat güner)
hikayesine gelecek olursak eğer;
7 mayıs 1996 günü aldığı yüksek dozda uyuşturucu yüzünden rumelihisarında, boş bir arsada ölü bunulmuş marxist bir junkie; ve beyoğlu'nun haylaz çocuklarındandır bu adam.
ben daha o zamanlar küçücüktüm, sakil bir yaratıktım; uyuşturucunun iç piyasaya nakledildiği, bir güruhun yok edilmesiyle sonuçlanan dönemlerdi o zamanlar, çiller dönemiydi biraz da..
bu adam, bu haylaz deli oğlan, benim yıllar sonra okuyacağım bir röportaj yapmıştı söz dergisiyle, şöyle diyordu: "inandığım hiçbir ideoloji yok. değerlerin hepsi yapay. gerçek değerlerin hepsi yok olmuş, inanacağım insanlar yok. riyakar ilişkiler, düzenbazlıklar... bunlardan hangisinin içine girip beraber olabileceğimi bilemiyorum. hiçbirine ait değilim..."
sıkılmıştı anlayacağınız. düzenden, kapitalizmden nefret etmişti sigarası eline çok yakışan delikanlı.
o röportajından 1 ay sonra gitti can; overdose'dan öldü. yitirildi. ondan bize kalan birkaç şiirimsi, birkaç çizim, ve afilli bir fotoğraf kaldı. *(*the kırmızı başlıklı istasyon şefi)
biri daha var, can gibi, can'lar gibi. ona da şuradan bakabilirsiniz: (bkz: kanat güner)