doğup bu dünyaya arz-ı endam ettiğimiz ve doğarken ölümü deplasmanda 5-0 gibi skorla ağır mağlubiyetle oylum oylum oyduğumuzdan beri bir şeylere bakıyoruz salak salak.

e-5 yolu olsun, deniz kenarı olsun, cam ekran olsun, beyaz ekran olsun sadece bakıyoruz.

anlamamayı seçmek zorunda kalıyoruz. çünkü anlamaya kalktığımızda beynimiz bulanıyor. herşey basit sadeyken karmakarışık bir hal alıyor. işin içinden cıkamıyoruz. ha babam hababam dönenip duruyoruz.

öz geçmiş öz boşa geçmiş, seylerimiz cok anlamsız olabilir. ama anlamsız olmasına rağmen şeylerimiz bir şey işte.

bakmaktan kasıt sadece görsel sanatlar değil.

yazı dediğimiz şey aslında harflerin bir resmi değil mi?

ister italik ister sahsi el yazımız ister kitap harfler bilmem ne kalın font olsun harfler bile bir resim değil mi?

yazılarımız harflerimiz büyük resmin bir ayrıntısı değil mi?

istemeden biz de birilerinin ve en azindan kendimizin salak salak baktiği seylerin bir parçası olmuyor muyuz?

diyelim ki kiril alfabesini bilmiyoruz. kiril alfabesine bakan birey doktor bu ne demez mi?

salaklaşmaz mi?

salaklasir ve avallasir.

eh tam tersi durumda latin alfabesini bilmeyen birey aptallasir karsisina gelince.

doktor bu ne yenir mi acaba der.

bu temelden yükselirsek bir çok seyi pas geçmiyor muyuz?

konusma bilmeyen bebeğin gebele gübele yaparken esasta mama isterken kucağa almiyor muyuz? yahut tersini yapmiyor muyuz?

yapiyoruz hem de bal gibi yapiyoruz.

o halde ömrü hayatımızda öküz hayvanının trene bakmasi ile dalga gecen bizlerin öküzle dalga geçmeye bir hakkı yoktur.

çünkü öküzün algilamasi 16 saniyedir. ama biz hala bütün herseye rağmen 16 saniye gibi standart bir zamanda bile anliyamiyoruz.

anlasak bile cok geç oluyor.

tren coktan kalkmiş oluyor ve abu dabide oluyor.

bizse herekede avanak avanak bakniyoruz.

treni kacirdiğimizi bile anliyamiyoruz.

whre is the ghost train diyoruz.

anladiğimiz vakit ise frekanslar fm bandinda 92.0'a ayarlaniyor ve bol aci yiyoruz.

kıcımızda basur cikiyor cok aci yemekten ve basurdan gümbürdüyoruz.

cok boktan bir şey basurdan gümbürdemek.

şaka gibi.

kara yazı yazıldı sanma insanın da kaderi böyledri vesselam.

ne yapabiliriz ki,

insan olabilmekten gayri?