ilişkiyi, aşkı hep karşısındakini değiştirme, beğenmediği yönlerini törpüden geçirme, bir 'güç savaşı' olarak görenleri yeren bir başyapıt bu. sözleri oğuz atay'ın son eşi (daha sonra evlenmedi diye biliyorum) pakize barışta (taraf gazetesinin kültür-sanat sayfasında harika edebiyat yazıları yazmaktadır) tarafından yazılan bu şarkı, tarkan'ın tarkan olduğu zamanlarda, her şeyin bir başka güzel olduğu 90'lı yıllarda ölürüm sana albümünde yer almış ve o gün bu gün kürkçü dükkanı olmuştur ben gibi tilkiler için. öyle güzeldir...

"beni sev,
sev de anlama
dokun, hisset
ne olur sorgulama
sakın beni yargılama
yapma, değiştirmeye çalışma
ah vazgeçme
arzula, sev ,okşa beni,
üzme, ne olur üzme

ele geçirmeye çalışma hiç böyle beni
sen bana ben sana benzersek ne olur;
nasıl dayanır ki aşk, bu kadar aynılığa?
beni neden sevdiğini hatırla ne olur;
o ilk günler nasıl da aşkla sevişirdik...

aşk incelik ister canım, hoyrat olma
beni böyle sev, değiştirme; boşver, anlama
bir güç savaşı değil bu, kendi haline bırak
galibi yoktur ki hiç, aşk bu unutma

aşk bu, aşk olacak
sen izin verirsen yaşanacak..."

karşındakini olduğu gibi kabul etmek ne zor değil mi? üzümü boyamaya kalkıyorsun. bırak baka baka kararsın. suyun yönünü yapay setlerle değiştirdikten sonra doğallıktan söz edebilir misin? elini kolunu yaptığın baskılarla bağladığın biri sana gerçekten kendini verebilir mi? özgürce yönelebilir mi sana? özgürlüğüne halel getirdikten sonra?