ben sordum ki ona: 

"bildigin bütün kelimeleri unutmuş olsan, yeniden bir
bebek olsan yani, neyi gösterip annene sorardın 'anne
bu ne' diye?" 

bitmeyen gözlerini kapatıp biraz düşündü once. sonra
bitmeyen elini bitmeyen ağzına götürdü. biraz daha
düşündü. yanagina uzanıp sorduğum soruyu unutturan kirpigini
iki parmağımın arasına alıp derimin icinden geçirmeye
çalışırken ben, o cevap verdi. "anlamını öğrenmek istediğim şey parmakla
gösterilebilecek bir sey olmazdi maalesef." dedi.

gülümsedi. dünyalar benim oldu. ama ben sonra o
dunyaları ihtiyacı olanlarla paylaştım.

 "neymis o?" diye sordum. oyun bozan saclarıyla oynadı. "hala bilmiyorum" dedi. 

"yuh amına koyayım. hala mı ogretemedik" 

gülümsedi. dünyalar yine benim oldu. böylece
herkese yetecek kadar dünyamız oldu.