murathan mungan'a aşina değilim ama bir adam'ın "sade ki bu" diye tabir ettiği şiirini okudum bir şarkı vasıtasıyla; çünkü şarkıyla bağlantılı bir şiirdi o. garbage söylüyor: "cup of coffee" ve murathan bağıyo;

...
ya da boş ver, en iyisi
garbage dinleyelim ikimiz de
kahvelerimizi içerken kendi evlerimizde

yaaa. şarkı bitmiyo, hep sürüyo. fena oluyo insan. çok fena oluyo. çok..
"zaten öyledir. çünkü öyledir."

reckoner. eved. radiohead insanlarının bunu nasıl ve ne şekilde yaptıklarını bilmiyorum ama bu şarkı: sebastien tellier - la ritournelle'den arak. bildiğin arak, bakma öyle: dinle. olmamalı ama. thom belki bi şekilde dinledi unuttu ve yaptı bilinçsizce, belki de.. girmeyeyim. gözümdeki değerini zerre düşürmüyor ama. allah gibi parça reckoner. fena parça reckoner. jazzmine gibi parça reckoner. reckoner. yeah aklsdjaksdasda. reckoner gönül insanları. reckoner.

şimdi ağır tanrısal "there there"e bağlanıyoruz.
"just coz you feel it doesnt mean its there" yahu daha ne akjldlkasjdasda?

yaptıkları en iyi şarkı. en iyi şey: "there there" öyle. fazla sorgulama. sadece dinle. sadece salla kafanı piçoz gibi. sadece bırak ruhunu. bırak. "we are accidents. waiting waiting to happen." bebeğim. bırak. çek git. çok fena. diyecek bir şeyin olmaması gibi şarkı. denilebilecek her şeyin dendiği şarkı gibi sanki. şarkı gibi değil gibi. shine'ı saymadığında (parça değil o!) en iyi parça çünkü o. there there gibi. thom gibi. fena gibi. gibi gibi.

negsel negsel vela.
tarihteki en iyi aforizmayı yapıştırıyorum "everything will flow"u dinlediğimde: koy götüne! akjlsdkljasda

su gibi aziz ol bred. toynağını sikerteyim senin bred. ayrıca biranın gribe iyi gelmesi durumu çok acıklı. sümüğün şelalevari aktığı burundan artık salgı çıkızlamıyor. ayrıca suavi'nin sakal olması iç gıcıklayıcı lan. düşünsene adam sakal yahu. "kılıçdaroğlu iyi adamdı lan." hönk. fuku bakışlı dilber, özledim seni ama şarkı hep akıyo yæ. ulusların zenginliği iyi kitab. okunması gerek ama okumuyorum ben. ah bred. burundeliklerinizdebelireyim diye nick alacam kısa zamanda. suede de iyi müzik yapmış. proust da iyi yazmış ama okunmuyo aga. 40 sayfa betimleme yapmış adam, oku oku bitmiyo. arı var, çiçek var, bal filan oluyo işte. tamam bi arı 1 kg bal için 180.000 çiçek filan geziyo ama sen bunu neen 40 sayfada anlatıyorsun ki.. sonra bunu okuyan adamlar gelip diyo ki: hayatlardaki kıyıda köşede kalmış ayrıntılar çok önemliydi ağbii! sikeyim hayatını senin. proust okunmaz, koltuk altında gezdirilir. iyi piyasa oluyo prosut ile. fuku öyle değil ama. güzel adam fuku.

"life is just a lullaby" haceto aklsjdaksda.
gidene "kal" diyememenin sıkıntısı. üstelik "ikimizin de kedi olduğu bir hayatta görüşürüz" kelamı var bi' de.. fre$ olmaya çabalıyorum ama yalnız olunca olmuyo o. fena yani. summer 78 mesela, hep kaçıyorum, hep buluyo: hüzünlendiriyo. hayır boris vian dinlemek istemiyorum. "the fisher tale" sadece. üzerine biraz green grass serpiştirebilirim, biraz da `dial: revenge`. özledim. fena halde özledim ve özlemi annıyorum. iyiydik lan, aslında. yani nebileyim, güzeldi. çekiciydi. kaçamak olanın cazibesi mi cezbetti dersin? de. zaten öyledir. çünkü öyledir. "bilmiyorum iyi galiba"nın altında yatan, az hasarla atlatılmışlık duygusu. ritüeli bununla tamamlamasaydın daha çok saygı duyabilirdim oysa. yokmuşum gibi davranman da cabası. küçücük olmanın vehameti. kızamamak. bira içerken son derece bira içmek gibi aşk. yahu tam aşık olacaktım. duygularımdan arınmak istiyorum mümkünse. bu konuda yardımcı olacak insanlara bira filan ısmarlamak istiyorum. "içtim bugün, sensiz. ilk defa." her şeyimi çalıyorsun. laflarımı, triplerimi.. sonra da gidiyosun. sezen'e bağlanıp "gitme kal" triblerine girmeyeceğimi bile bile hemde. orası daha fena ya..

"gitmek, gitmektir işte."
bu ülkeden çıkmış en iyi beş şairden biridir attila ilhan. -bence olması- "an gelir" var. bilirsiniz. ahmet kaya var, betimleyemem. "şarabın gazabından kork, çünkü fena kırmızıdır" diyor ya attila abim, ve ışıldatıyor ya bunu ahmet abim, o sıra şarab şarab oluyor işte. ağlamak geliyor içimden, gözlerim badem oluyor, çeviriyorum şarkıyı, saklıyorum gözlerimi.
daha önce yazdık ama, döndüm ki döndüğüm yerde değilim, nedir alskdjaksdjada. evet, enis de okumuşuz. oysa gitmeden görmek isterdim. bira bitmekte. aziza çalmakta. fena şeyler olmakta. kendimi ararken duvardan tavana çarpma seanslarım sanırım sonuç vermekte: aşıktım ben bir zamanlar. ses duyulması. ses duyulamaması. yadırganmak; yadırgarken aynaya bakmaması insanların. zor olması. "bazi $eyler" alt başlığında her şeyi anlatmak ama kimsenin "imriğimde olmaz" deyip kuytu köşelerde kendini sorgulaması. komik bulmak bunları. "bira bitiyor, bira bitiyor diyorum asjkdaskha." ne! "seni seviyorum. seni seviyorum" ile arasındaki fark ne askjdaklsda? ajkshdsajhdkasdasdada. alskjdaksdlkasdkasdasda. ha? smileyden farksız ki o, aslkjdlkasdasda. ahah. daha. daha olması.

halime acıma ki: ayna yoksa duvarda seyret kendini..
usulca yagmur yagmakta eyub dolaylarina. ben ozledim. ben fena. fenayim. sikilmaktayim. bazilarini silmekteyim, ustelik hakli gerekcelerim var ama bu benim icin radikal bi degi$im. yaptiklarimdan, yapacaklarimdan asla sorumlu degilim. zerre umursamiyorum insanlari ve du$unmuyorum olabilecek huzun coku$lerini. onlarin. benim degil. uzulmemek uzre programliyim zira $u sira. fre$. o konuda fre$. yarraaaaaami fre$. lucky iyi $arki. en azindan cumle kurdurabiliyor. bi' $arkinin adini bilebilmem icin onyuzseksenuckere dinlemem gerekiyor. hafizama guvenemiyorum. telefon numaralarini aklimda tutamiyorum. ben ozledim. ozledim ve ozlemi anniyorum. animsatmana gerek yok. ozledim diyorum. a$ik olduklarim carcabuk oluyorlar, $arap carcabuk bitiyor, kahve, gul, yol. her $ey ve herkes carcabuk bitiyor. istanbul'dan sikildim. istanbul'dan cok sikildim. biraz huzur ha? biraz sigur ros. biraz. balikci ya$ar'da raki balik kedi besleme. kedileri sevmemene ragmen beslemen. raki. ozledim. fenayim. gelmek'in reele donu$ememesi. gorememem. iki yil. iki. hafizama guvenemiyorum baba. yuzunu unutmu$ olabilir miyim? ne fark eder ki? hem ha radiohead, ha sigur ros $u vakit.
taksim'deyim ve usul usul akiyorum arka sokaklara. keyiften gebere gebere iniyorum cihangir'e, bogaza bakiyorum. bogaz. radiohead. istanbul. keyif. ali$ik degilim ben bunlara, $a$kinim. 35sn'de bira icerken i$ bulan adam olarak tarihe geciyorum. tarih. gecmek. 2009. aralik. istanbul. bira ve pink floyd. herkes iciyor, herkes $arkiya honkuruyor. sokakta sarho$lar sarho$luklarini me$rula$tiriyorlar, ben bira iciyorum. bira. icmek. istanbul. hayatimdaki $eyler yerli yerine oturuyor pink floyd caliyor. arkada$larim var barda. bar. istanbul. ben oluyorum keyiften. ayaklarim benden bagimsiz duruma geliyo ama umursamiyorum. "islak atsak ya." bambi. taksim. beyoglu. "2 $er tane daha icilir"in ustune evde sizmak. goztepe. asya. istanbul. comfortably numb. solo. gilmour'un gitara kari cikarmasi. ah oluyorum keyiften, gebere gebere. istanbul. beyoglu. pink floyd. dun.
/
tümünü göster