''uzay yolu oryantal müziği'' adamları. çılgın adamlar. murad ertel öncülüğünde zen'in bir kolu ya da projesi olarak hayata her anlamda geçirilmiş bir şey baba zula. adamlar arıza. aşmışlar. ne yapacakları belli olmuyor abilerin. uzay yolunda göbek atarak da ilerleyebiliyorsunuz, ağlayarak da, 'bu ne lan' diyerek de; ama bütün olarak bakınca, güzel bir rotaları var. doğaçlama olayları ise, aştıklarının kanıtı sanırım. her doğaçlama çalışlarında bile, amuda kalkıp alkışlayabiliyor insan, çünkü, kendinizden geçiyorsunuz; ya da ben geçiyorum, ne bileyim aga. albümlerinde konuk sanatçılar ile çalışıyorlar ve benden bir ''hastasınım'' tepkisini alıyorlar. kısaca değinirsek; seslim sesler, brenna mac crimmon, ralph carne, semiha berksoy, tuncel kurtiz vd.. gibi sayamayacağım ve alanında çok başarılı olan isimlerle çalışıyorlar, aşıyorlar, öldürüyorlar.

bir sana bir de bana ile başlamış, cecom ile uçuşa geçince, ruhani oyun havaları'na el atıp irtifa kaybetmiştim vakt-i zamanında, ki bir kere kanlı canlı dinleyince adamları, yere çakıldığımı anlamıştım. bununla da yetinmedi tabii adamlar; doğaçlama nedir, nasıl yapılır; sahne performansı nedir, mizansen nedir olaylarını çok başarılı bir şekilde anlatmışlardı benim de içinde bulunduğum seyirci kitlesine, ki kitlendik.

tabutta rövaşata, dondurmam gaymak gibi iki filme yaptıkları müzikler ile tanınıyorlar genelde; bunun yanında, üç oyundan onyedi müzik adlı bir yapıtları var. adından da anlaşıldığı gibi, üç tane oyun için hazırlanmış bir albüm, negsel şeydir o. aynı zamanda `crossing the bridge: the sound of istanbul`'da da iki parçaları bulunuyor; bir şehri anlatmanın en güzel yollarından biri olan bu projeye iki şarkı vermek, güzel olay sanırım.
geçen yıl çıkarttıkları 6. ve son albümleri olan kökler ise, köküne dönmek, eh, biraz da anlamak isteyenler için güzel tınılar, güzel parçalar barındırıyor. direkt tavsiye olmasa da, merak unsuru var tabii.

bunca albümlerine ve güzelliklerine ek olarak da, yurt dışında iyi tanınıyorlar. konserden konsere, gösteriden gösteriye koşarken, ny times'a da röportaj vermeyi unutmuyorlar. şu topraklardan çıkmış, aşmış abiler bunlar. aş-mış. aç karna, günde 2 kere alınsın.