"geçiyor bile" diye haykırmak istese de içimde bir his; beklemeyi bilen yanım ağır bastı hep. hain bir pusu, kalleş bir kundak değildi bu. rüzgar gibi, sır gibi zamanını beklemekti. belki ilahi adaletin tecellisi için. belki kişisel adalete vazife devri gerçekleşmez, biz de bununla uğraşmak yerine güzelliklere vakit harcarız doğrudan, diye. ama vakit geldi. ilahi adalet yerini kişisel adalete devretti. biriken bütün hesapların faizi ile birlikte kesileceği; gerçeğin tan yeri olup ağaracağı; zalimlerin başka mazlumlara tasallutuna mania olacak o vakit çattı. köprüden önce son çıkış mı? çoktan kaçtı...