her şeye bir ama koymalı, en kesin yargılarda bile bir şerh düşmeli insan yoksa utançtan başka hiç bir yere açılmaz kapısı. evet istisnalar kaideyi bozmazı bozmadan bu takımı en ufak şerh, en küçük bir acaba, 0.5 uç kırığı kadar bir şüphe kırıntısı barındırmadan sevdim. şimdi çıkıp desen ki ey okur, kıymetli okur arsenal şunu şunu yaptı, yapıyor, yapacak diye menfi sıfatlarla kirletsen kırmızı-bordo armayı ki arsenal gerçekten bunları yapmış, yapıyor, yapacak olsa sevgimden en ufak bir saç teli ayrılır da düşer mi omuzlarıma merak ediyorum.

gerçek aşkı yarin taze bebek gibi kokusunda, rakının kavunla buluşmasında, boğazın o en dayanılmaz anındaki nazarında, annemin kucağında, paranın sıcaklığında, dinin huzurunda bulacağımı düşünmüştüm hep. gerçek aşkı öyle amansız bir yerde buldum ki ilk görüşte aşık oldum, afalladım, yüreğimin telleri başka türlü ses verdi ve kalbim ilk kez bana ihanet edip arkamdan vurdu, sevdi. sevdim.

biliyorum anlamsız şeylerden bahsettim çokça. belki de kendimi kandırıyorum şu eksik hayatımda. ama hayatta tek başıma değilken mutlu olduğum diğer anlarda hep arsenalle beraber oluyorsam buna da başka bir şey diyemiyorum. söylenecek o kadar çok şey var ki ve söylenenleri anlayacak o az kadar insan..